4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI - 4.10.2023

4 EKİM HAYVANLARI KORUMA GÜNÜ ESKİŞEHİR BAROSU

HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU BASIN AÇIKLAMASI

 

Değerli basın ve kamuoyuna ;

 

            1822 yılında İngiltere’de kurulan Hayvanları Koruma Birliği ile birlikte hayvan dostlarımızın daha iyi şartlarda beslenmesi ve korunması amaçlanmış, insanların hayvanlara iyi davranmalarını sağlamak ve onları korumak için ülkemizde de 1908 yılında Hayvanları Koruma Derneği kurulmuştur. Aynı amaç altında oluşturulan dernekler daha sonra birleşerek Lahey’de Dünya Hayvanları Koruma Federasyonu adı altında bir araya gelmişler ve bu kuruluş dünya genelinde yok olma tehdidi altında bulunan hayvan türlerine dikkat çekmek amacıyla 4 Ekim tarihini Hayvanları Koruma Günü ilan etmiştir. Hayvanların yaşama hakkına saygı duymak, onların yaşam alanlarını engellememek ve evrende insanlardan başka canlıların da yaşadığının farkında olmak amaçlanarak,  her yıl 4 Ekim dünya çapında Hayvanları Koruma günü olarak kutlanmaktadır.

            Ne yazık ki geçen yıllar içerisinde 4 Ekim Hayvanları Koruma Günü’nü kutlamaktan çok uzak bir noktadayız. Denetimden uzak, işkence yerleri haline gelen mezbahalar, sözde kanuna göre;  Hayvanların sahiplendirilinceye veya alındığı ortama geri bırakılıncaya kadar rehabilite edildiği ve bu süre içerisinde geçici olarak kaldığı tesis olan maalesef hayvanların zülme uğradığı, yakın bir  tarihte küreklerle hayvanların çalışanlar tarafından katledildiği, bakımsızlıktan  ölüme terk edildiği geçici sığınma evleri, barınaklar, moda için yapılan kürk cinayetleri, deri üretim tesisleri, denetlenmeyen,  yasadışı üretim yapan petshop ve bunlarla bağlantılı  üretim yerleri, deney adı altında hayvanların denek olarak kullanıldıkları deney laboratuvarları, faytonlar,  topluma  hayvan sevgisini kazandırmak adı altında çelişik bir zihniyetle doğal ortamlarından alınarak demir kafesler içerisinde hayvanların sergilendiği hayvanat bahçeleri, cinayet ve kanla yapılan bir spor olan avcılık, yasadışı hayvan dövüşleri , doğaları gereği yapamadıkları hareketleri yapmaları için eğitmenleri tarafından işkenceye varan yöntemlere maruz kalan sirk hayvanları, yunus parkları, akvaryumlar, hayvan ithalatı ve taşımacılığı gibi sektör ve yerlerde hayvanlar rutin bir şekilde zülüm görürken, her gün sokak hayvanlarının zehirlenerek katledildiği, tecavüze ve işkenceye maruz kaldığı haberleri ile karşılaşırken Dünya Hayvanları Koruma  Günü'nü kutlayabilmemiz zaten mümkün değildir.

            Ülkemizde ve dünyada vicdanla ve insanlıkla bağdaşmayan ve artarak devam eden hayvan hakkı ihlalleri karşısında sahipli-sahipsiz hayvan ayrımı yapılmaksızın her ihlali daha ağır yaptırımlara bağlayan etkili bir kanuna ihtiyaç bulunmaktadır. Mevcut yasal düzenlemeler beklenen sonucu almaktan çok uzaktır. Öncelikle 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun değiştirilerek, hayvanlara karşı işlenen suçların canlılara karşı işlenmiş suçlar olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Bunun için 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu yerine, hayvanların yaşama hakkını temel alan bir “Hayvan Hakları Yasası” çıkarılmalıdır. Yasalar tüm hayvanları esas alacak şekilde düzenlenmeli, hayvana karşı şiddet karşısında göstermelik değil, caydırıcı ve yaptırım gücü yüksek cezalar öngörülmeli, muhakeme şartı kaldırılarak bu suçlar re'sen soruşturulmalıdır.         

Bakım evleri hayvanların hapis edildiği bir yer olmamalı, hayvanlar kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra yaşam alanlarına geri bırakılmalıdır. Gerek ilgili Bakanlık gerekse belediyeler hayvanlara karşı tüm yükümlülüklerini yerine getirmeli, sıkı bir şekilde denetlemeli, görevlerini ihmal eden kamu çalışanları cezalandırılmalıdır. Hayvan deneyleri, avcılık, at yarışları, gelenek adı altında meşrulaştırılan tüm hayvan dövüşleri istisnasız yasaklanmalı ve ağır yaptırımlarla cezalandırılmalıdır. Yasak ırk diye tabir edilen hayvanlar aşılanıp kısırlaştırıldıktan sonra yuvalandırılmalıdır, hayvanlar üzerinde deney yapılması ile ilgili bir kanuni düzenleme yapılması da zorunludur ve en önemlisi belki de en zoru dünyada yalnız olmadığımız gerçeğinin farkında olmayan insan canlısının hayvan hakları ve hayvanlarla birlikte yaşamak konusunda bilinçlendirilmesinin zorunlu olmasıdır.

            Eskişehir Barosu Hayvan Hakları Komisyonu olarak; bizler gibi hissedebilen canlılar oldukları halde kendilerini savunacak durumda olmadıkları için her türlü şiddetin ve sömürünün en ağır biçimine maruz kalan hayvan dostlarımızın uğradığı hak ihlallerinin karşısında olduğumuzu,  her zaman olacağımızı ve mücadele edeceğimizi bir kez daha yineliyoruz.

 

 

            Yaşamımızın bir parçası olan hayvan dostlarımızla beraber uyum içinde yaşadığımız, hayvan hakları ihlallerinin tamamen ortadan kalktığı bir 4 Ekim’i görebilmek ümidiyle ….

 

                                                                                                          Teşekkür ederiz.

 

            ESKİŞEHİR BAROSU       

            HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım