KENT ve ÇEVRE HUKUKU KOMİSYONU BASIN AÇIKLAMASI - 05.06.2023

Dünya Çevre Günü, İsveç’in Stockholm kentinde 1972 yılında düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansından bu yana, her yıl 5 Haziran tarihinde, çevrenin korunması konusunda dünya çapında farkındalık yaratılması ve eylemde bulunulması amacıyla kutlanmaktadır.

Anayasamızın 56. Maddesinde herkesin, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahip olduğu düzenleme altına alınmış, ayrıca çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek hem devletin hem de vatandaşların ödevi olarak sayılmış; daha güvenli, daha sağlıklı ve yaşanabilir bir çevrenin her yurttaş için temel insan hakkı olduğu ana ilke olarak kabul edilmiştir.

Hal böyle olmasına karşın dünyamız acil bir iklim değişikliği sorunu ile karşı karşıya bulunmaktadır. İklim değişikliğini hızlandıran nedenler arasında orman alanlarının azalması kayda değer yer tutmakta; özellikle dünyada son 30 yılda Türkiye'nin yaklaşık 5 katı büyüklüğünde ormanın yok olduğu, Türkiye’de 1970'li yıllardan 2020 sonuna kadar 748 bin hektar kadar orman alanının ormancılık dışı faaliyetlerle niteliğini kaybettiği bilinmektedir. Geçtiğimiz yıllarda Türkiye’nin pek çok yerinde günler boyu süren yangınlarla bu miktar daha da artmış durumdadır.

Tüm bunlara ek olarak yöre halkının itirazlarına rağmen gerçekleştirilen HES’lerle, dağı taşı delen, toprağı kirleten plansız maden işletmeciliğiyle, nükleer santrallerle, kentlerde rant amaçlı uygulamalarla çevre sorunları tırmandırılmakta; Kentsel ve kırsal alanlar, ormanlar, meralar, kıyılar, doğal sit alanları, tabiat varlıkları kar hırsıyla tahrip edilmeye devam edilmektedir.

Dünyada ve ülkemizde, temiz su kaynaklarımız ve verimli tarım topraklarımız da giderek azalmaktadır. Önümüzdeki süreçte iklim krizi daha yoğun hissedilecek ve iklim kriziyle mücadelede hemen harekete geçilmezse geri dönüşü olmayan bir noktaya varılacaktır. Bu gerçek karşısında gelecek nesillere yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için artık bir krize dönüşen çevre sorunlarının çözümünde, sanayi, enerji, ulaşım, tarım ve kentleşme politikalarının bir bütün olarak ele alınması ve harekete geçilmesi gerekmektedir.

Çevre sorunları ve iklim krizi siyaset üstü bir mücadele olup, başta bilim insanları olmak üzere, siyasetçilerin, yerel yönetimlerin, merkezi yönetimlerin, sivil toplum örgütlerinin ve toplumun tüm dinamik kesimlerinin bir an önce uyum içerisinde birlikte harekete geçmesi ve kendi yetki alanları içerisinde somut adımlar atmaya başlaması gerekmektedir. Doğayı hiçe sayan politikalardan vazgeçilmeli, geri dönüşü olmayan bir noktaya varılmadan, gelecek nesillere, çocuklarımıza yaşayabilecekleri bir dünya bırakabilmek için çevre sorunlarının çözümünde ivedi ve etkili adımlar atılmalıdır. Bizler yarınlar için birlikte mücadele etmeye devam edeceğimizi bildiriyor, doğayı ve yaşamı savunan herkese geç olmadan birlikte mücadele çağrısında bulunuyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

 

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım