KAMUOYUNA
Bugünlerde görsel ve yazılı basına(yerel ve ulusal ) , internet ortamına “ ..Eskişehir Baro Başkanı Mahkeme Bastı..” ya da “ …Bastığı iddia edildi…” şeklinde gerçek ve hukuk dışı haberler yansımış olup hiçbir şekilde kabul etmediğimiz bu haberler nedeniyle açıklama yapma zorunluluğu doğmuştur.
Tamamen Avukatlık Yasasından kaynaklanan görevlerimizin sonucu olarak yapılan işlem ve eylemlerin “basma” olarak nitelendirilmesi hukuksuzluktur. Türkiye’de hiçbir mahkemeyi hiç kimsenin basmak haddi olamaz. Hele konu avukatlar olunca böyle bir eylemin düşünülmesi bile mümkün değildir. Mahkemeler en yüce makamlardır. Ne şahsımın Baro Başkanı olarak ne de diğer meslektaşlarımın hiçbir şekilde bu nitelikte bir işlem ve eylemi olmamıştır, olamaz da zaten.Buna en başta Eskişehir Barosu olarak izin vermemiz mümkün değildir.
Bu haberleri servis eden, yazdıran zihniyet Eskişehir Adliyesindeki yargıç ve savcılarla avukatlar arasında bir gerilim olduğu noktasında kamuoyunda bir kanaat oluşturmak istemektedir. Eskişehir Adliyesi avukatı, yargıcı , savcısı ve tüm personeli ile büyük bir yargı ailesidir , birileri bu büyük ailede sorun olduğu izlenimi yaratma peşindedir, Eskişehir Adliyesinde yargının kurucu unsurlarının temsilcileri ve diğer yargı çalışanları hep birlikte uyum içersinde adaletin tecellisini gerçekleştirmektedirler, bu uyumun bozulmasını isteyen zihniyetin gerçek dışı ve maksatlı olarak basına servis ettiği haberler gayesine ulaşamayacaktır. Buna Eskişehir Adliyesindeki avukatlar, yargıçlar , savcılar ve yargı hizmetine yardımcı olan diğer tüm personel asla izin vermeyecektir.
1136 sayılı Avukatlık Yasamızın 1.maddesinde “….avukatların yargının kurucu unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil edecekleri…” düzenlenmiştir. Bu maddenin gereği olarak avukatın bağımsız savunma yapmasının engellenmesi mümkün değildir. Çünkü savunma ancak ve ancak bağımsız olursa anlam kazanabilir. Yasada dikkat edilirse bağımsız savunmayı serbestçe diyor. Serbestçe kelimesi bağımsız olması gereken savunmanın hiçbir müdahale ile karşılaşmaması gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Savunmayı sınırlamak aslında bireylerin savunma hakkını da sınırlamaktır. Çünkü avukatlar bireylerin savunma haklarını somutlaştıran meslek üyeleridir.
Duruşma avukatın bağımsız savunmayı serbestçe yapması gereken en önemli fiziki mekandır. Hukuk Yargılamamızda “..yemin..” dışında Ceza Yargılamamızda ise “yemin” ve “hüküm fıkrasının okunması anı” dışında avukatların ayağa kalkma zorunluluğu yoktur.
Avukatlar bu istisnalar dışında duruşma esnasında bağımsız ve serbest olması gereken savunmayı oturdukları yerde gerçekleştirebilirler. Yasalara aykırı olarak belirttiğimiz istisnalar dışında avukatların ayağa kalkmasını istemek, uyarmak, bu konuda aksini yapan avukat hakkında zabıt tutmak ya da bu hususu zapta geçmek Usul Yasalarımıza açıkça aykırıdır. Yargıçlar Usul Yasalarına aykırı yargılama yapamazlar, daha da önemlisi yargıçların bu nitelikteki tutumları 1136 sayılı yasanın 1. maddesinde ifadesini bulan “… avukatların bağımsız savunmayı serbestçe yapmasını …” engellemektir. Bu engeller karşısında Baroların ve Başkanlarının sessiz kalması mümkün değildir.
Basma olarak nitelenen olayda genç bir meslektaşımız yargıcın , kendisine ayağa kalkması noktasında uyarıda bulunduğunu, buna hakkı olmadığını, duruşma salonundaki meslektaşlar nezdinde küçük düşürüldüğünü belirterek şikayetçi olduğunu ve gerekenin yapılmasını bizzat tarafımdan talep etmiştir.
1136 sayılı Avukatlık Yasasının 76. Maddesinde Barolara;
“ meslek düzenini…., ve saygınlığını savunmak ve korumak…”
görevi verilmiştir. Baro Başkanı da Baroyu temsil eder. Şahsımın Baro Başkanı olarak bu maddedeki yetkiyi kullanması usul ve yasaya uygundur.
1136 sayılı Avukatlık Yasasının 97/6. Maddesinde ise Baro Başkanına açıkça;
“…….. Meslek onuru ve bağımsızlığı ile ilgili işlerde kanunlar ve meslek kurallarının gereğini her türlü organlara karşı savunmak ve bu konuda doğrudan doğruya veya dolayısıyla kendisini göreve zorlayan hususları yapmak…”
görevi verilmiştir.
Meslektaşımızın talebinin gereği bu açık düzenlemelere dayanılarak yapılmış ve asla yasa dışına çıkılmamıştır. Buna o sırada Mahkemede hazır bulunan en az 30 meslektaşımız da tanıktır. Mahkemenin o sırada görmekte olduğu duruşmanın bitmesi beklenmiş ve Hukuk Yargılamasında avukatların hangi hallerde ayakta durması gerektiğini düzenleyen kural hatırlatılmıştır. Hiçbir şekilde yargılamanın , duruşmaların geciktirilmesi , mahkemenin faaliyetinin engellenmesi durumu yoktur. O gün ilgili Mahkemede duruşmalar yapılmış ve bitmiştir.
Olayı bu kapsamdan çıkartarak farklı mecralara çekmek hukuk dışıdır. Eskişehir Adliyesinde daha önce olduğu gibi şimdi ve bundan sonra da avukatlar , hakimler ve savcılar bir meslektaş dayanışması altında hep birlikte adaleti gerçekleştirmeye devam edeceklerdir.
Kamuoyuna saygıyla sunulur. 13.12.2012
Av.Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI