Basına ve Kamuoyuna;
20 Kasım, 1989 yılından bu yana
Birleşmiş Milletler tarafından dünya genelinde çocukların karşı karşıya
kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla “Dünya Çocuk Hakları Günü”
olarak kutlanmaktadır. En fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesi olan
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme, 20 Kasım 1989 tarihinde
kabul edilmiş, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Çocukların yetişkinlerden daha farklı ihtiyaçlara ve
haklara sahip olması gereğinden yola çıkan BM, bu sözleşme ile çocuk haklarını
güvence altına almayı hedeflemiş ve Türkiye
dahil 197 ülkenin taraf olduğu 54 maddeden oluşan sözleşme gereğince
devletleri kendi iç hukuklarında değişim yapmaya zorlamıştır. Çocuk Haklarına
Dair Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti tarafından 14 Eylül 1990 tarihinde kabul
edilmiştir.
Cinsiyet, din, dil, ırk ve sosyal statüye bakılmaksızın tüm çocukların bireysel olarak yaşama koşullarının geliştirilmesi ve topluma sağlıklı ve aktif olarak katılabilmesi için ayrılan kaynaklardan yararlanma hakkı bulunmaktadır. Sosyal, duygusal, ekonomik açılardan güçsüz ve yetişkinlere bağlı olan çocukların, korunması ve haklarının düzenlenmesi önem arz etmektedir. Çocuk Hakları Sözleşmesi; çocuk haklarına ilişkin evrensel standartları belirleyen ve hukuki olarak bağlayıcı olan ilk uluslararası sözleşmedir.
Ülkemizce ve dünya çapında son yıllarda yaşanan olumsuz
gelişmelerden özellikle çocuklar ciddi anlamda etkilenmiştir. Çocukların dünya
çapında sağlık ve eğitim başta olmak üzere pek çok hakka erişimi tehlikeye
girmiştir. UNICEF ve Save the Children tarafından yayınlanan analize göre, çok
boyutlu yoksulluk içinde yaşayan çocuk sayısı Koronavirüs salgını nedeniyle
yaklaşık 1,2 milyara yükselmiştir. Dünya genelinde yaklaşık çeyrek milyar öğrenci
Covid-19 nedeniyle okulların kapatılması sonucu uzaktan eğitime devam etmek
zorunda kalmış ve bu da internet erişiminin önemli bir hak olduğu gerçeğini
ortaya çıkarmıştır. UNICEF raporlarına
göre, dünya genelinde okul çağındaki çocukların üçte ikisinin evlerinde
internet olmadığı tespit edilmiştir.
Gerek tüm dünya çapında yapılan
Çocuk Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri gerekse ülkemizde yapılan Çocuk Koruma Kanunu gibi
düzenlemelere rağmen halen çocuklar toplumun
istismara en açık ve savunmasız grubunu teşkil etmektedir. Adalet sistemi
içerisinde çocukların maruz kaldığı hak ihlalleri ve hukuka aykırı uygulamalar
devam etmekte; hukuki düzenlemelere
rağmen tamamen sona erdirilememektedir. Bu noktada çocukların yaşama, eğitim,
sağlık gibi temel haklarının ihlalinin önüne geçilmeli,
çocukların özgürce düşünüp, yaşayabilecekleri bir dünya için çalışılmalıdır.
Tüm bu olumsuz durum ve koşullar çocuk haklarının
korunması konusunda devletlerin üzerine düşen yükümlülükleri yerine
getirmesinin önemini bir kez daha ortaya koymaktadır. Cumhuriyetimizin kurucusu
ulu önder Mustafa Kemal ATATÜRK’ün de dediği gibi “Çocuklar geleceğimizin güvencesi, yaşama
sevincimizdir. Bugünün çocuğunu, yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin
insanlık görevidir.”
Tüm çocukların eşit, özgür ve mutlu olabilmeleri için
mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir.
Saygılarımızla
ESKİŞEHİR BAROSU
ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU