Basına ve Kamuoyuna;
Çocuk hakları, kanunen veya
ahlaki olarak dünya üzerindeki tüm çocukların doğuştan sahip olduğu; eğitim,
sağlık, yaşama, barınma; fiziksel, psikolojik veya cinsel sömürüye karşı
korunma gibi haklarının hepsini birden tanımlamakta kullanılan evrensel bir
kavramdır.
Günümüzde çocuk hakları ile ilgili olan uluslararası belge 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilen, 2 Eylül 1990 tarihinde yürürlüğe giren Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesi, Türkiye de dahil olmak üzere 197 ülkenin taraf olduğu ve en fazla ülkenin onayladığı insan hakları belgesidir. 20 Kasım günü günümüzde Evrensel Çocuk Günü veya Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmiştir. BM Çocuk Hakları Komisyonu’na göre imzacı ülkeler arasında BM’ye rapor gönderen 43 ülkeden sadece 14’ü sözleşme ilkelerini iç hukuklarına uyarlamış, diğer ülkeler sözleşmeye uyum sağlamak için yeni ve benzer yasalar çıkarmış veya uyum sağlamak yerine çocukları kendi hakları konusunda bilinçlendirmeyi tercih etmişlerdir.
Uluslararası Af
Örgütü’nün verdiği bilgilere göre pornografi, şiddet ve yasa dışı faaliyetlerin
çokça görüldüğü ülkelerde çocuk istismarı had safhalara ulaşmaktadır. Dünyada iş çevrelerinde istihdam
edilen 5-17 yaş arası yaklaşık 151,6 milyon çocuğun 64 milyonu kız, 88 milyonu
erkek ve bu oranın yüzde 71'i tarım sektöründe çalışırken, yüzde 69'u kendi
aile işlerinde karşılıksız çalışmakta;. çocuk işçilerin 72,5 milyonu sağlığını,
güvenliğini ve ahlaki gelişimini tehdit eden sektörlerde çalışmak zorunda
bırakılmaktadır. Yine UNİCEF raporlarına göre dünya çapında çocuk gelin ve damatların sayısının toplamda 765 milyon
olduğunu tahmin edilirken 20 ila 24 yaş arasındaki evli kadınların 5'te 1'i,
erkeklerde ise 30 genç erkekten 1'i 18'den küçük yaşta evlilik yapmaktadır.
Çocuk Hakları
Sözleşmesi ve akabinde kurulan BM Çocuk Hakları Komisyonu’nun tüm çalışmalarına
rağmen, bugün çocuklar hâlâ toplumun istismara en açık ve savunmasız grubunu
teşkil etmektedir.
Ülkemize
bakıldığında sözleşmenin yürürlüğe girmesinin üstünden geçen 30 yıla
rağmen hala tarımda
çalışan iki milyona yakın çocuk işçi, çocuk yaşta
evlendirilen kız çocukları ve çatışma ortamında
kaybedilen, Suriye savaşından kaçarak Türkiye’ye sığınan ailelerin çocukları, mülteci
çocuklar bulunmaktadır Bu çocuklara yardım en önemli görevlerimizden
olmalıdır.
Çocuklar için daha güzel bir dünya umutlarımızın azaldığı
şu günlerde hatırlatmak gerekir ki Çocuklar hayatta kalmalı,
özgürce yaşamalı, gelişmelidir. Bunu sağlamak ise tüm devletlerin
görevidir. Çocukların gelişiminde öncelikle sorumlu aileleri ya da vasileridir
ancak devletler ailelere yardımcı olmak için gerekli önlemleri almakla
yükümlüdür.
Çocuklar dahil hiç kimse renklerine, cinsiyetlerine, tabiiyetleri ve inançlarına göre farklı muameleye tabi tutulamaz.
Çocuklar ekonomik sömürüye ve her türlü tehlikeli işte ya da eğitimine zarar verecek ya da sağlığı veya bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaksal ya da toplumsal gelişmesi için zararlı olabilecek nitelikte çalıştırılmaya karşı korunma hakkına sahiptirler.
Tüm çocukların eşit, özgür ve mutlu olabilmeleri için mücadelemiz tüm gücümüzle devam edecektir.
Saygılarımızla
ESKİŞEHİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU