24 MAYIS 2012 TARİHLİ BASIN AÇIKLAMASI

 

AVUKATSIZ HÜKÜM VERİLEBİLMESİNE İLİŞKİN KANUN TEKLİFİ İLE İLGİLİ  BARO BAŞKANIMIZ TARAFINDAN YAPILAN BASIN AÇIKLAMASI (24.05.2012)

“…KEYFİLİK,KANUNİLİK KAZANABİLİR,ANCAK ASLA MEŞRUİYET KAZANAMAZ, SAVUNMA  KUŞATILAMAZ  !...”

Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve kamuoyunca  3. Yargı  Paketi olarak bilinen ,halihazırda da  TBMM   gündeminde bulunan  “… Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve  Basın Yoluyla İşlenen Suçlara   İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun Tasarısı…” nın 78. maddesi ve  16.05.2012  tarihinde 6 (Altı ) İktidar  Milletvekili tarafından  hazırlanarak  TBMM’ne    sunulan “… Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi…” nin 5. maddesi ,  yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK’nun   zorunlu  müdafiiliği   kabul ettiği hallerde müdafii   yani avukat  hazır bulunmadan hüküm kurulamayacağını düzenleyen  188. maddesinin (1) fıkrasına  cümle eklemek suretiyle  değişiklik öngörmekte olup ,bu değişiklik yasalaştığı takdirde, çocuklar hakkındaki yargılamalar hariç,  artık  kanunun  zorunlu  müdafiiliği kabul ettiği hallerde de  , avukat olmadan  karar verilebilecektir.

6(Altı)  İktidar Milletvekili tarafından sunulan Kanun Teklifinin   konuyu düzenleyen 5. maddesinin  gerekçesindeki    “… bu düzenleme , özellikle çok sanıklı ve karmaşık davalarda…”      ifadesi , değişikliğin yapılma gerekçesini   açıkça ortaya koymaktadır. Bahsedilen dava  İstanbul 10.  Ağır Ceza Mahkemesindeki “.. Balyoz..” olarak nitelenen davadır. 

Düzenleme öncelikle Anayasa’mızın 2.maddesindeki   Hukuk Devleti  ilkesine aykırıdır. Çünkü   Hukuk Devletinin var olduğu bir ülkede görülmekte olan bir davaya , olaya  özgü yasa çıkartılamaz.

Anayasamızın 36. maddesinde düzenlenen Hak arama özgürlüğü ve  savunma hakkı , avukata  değil toplumun tüm kesimlerine , bireylerine ait vazgeçilmez öneme  sahip bir hak niteliğindedir. Avukatlar olmadan bu hakkın somutlaşması , etkin ve işlevsel bir şekilde kullanılabilmesi mümkün değildir. Avukatlar bu hakkın ve  Anayasa’da düzenlenen daha pek çok hakkın kullanılabilmesinin   en  büyük güvencesidir. Avukatlar bir  anlamda toplumsal iddianın karşısında çok önemli olan  toplumsal savunmayı da  üstlenmişlerdir  ve bunun temsilcileridirler.

Eğer düzenleme yasalaşırsa, öngörülen durumlarda,   avukat  hazır olmadan hüküm verilirse ,   bireylerin savunma hakkını  kullanabilmesi fiilen ortadan  kalkacaktır.  Bu durumda   Anayasamızın  36. maddesindeki  “…Hak Arama Özgürlügü ,  Savunma Hakkı ve Adil Yargılanma Hakkı…”  ve  dolayısıyla Anayasamızın 2.maddesindeki  “…Hukuk Devleti …” yok edilmiş olacaktır.

Öngörülen düzenleme Anayasamızın 90. maddesi nedeniyle uymak zorunda  bulunduğumuz AİHS’nin 6. maddesindeki  “..Adil Yargılanma Hakkına..” da  aykırıdır.    

---1136 sayılı Avukatlık Kanununun ;  1. md.si    "...........avukat yargının kurucu    unsurlarından olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil eder.........."   demektedir .TCK. 6/1-d maddesine göre  ise ".avukat ( tıpkı yargıç ve savcı gibi)  yargı görevi  gören bir unsurdur..."   ;

Yani yargılama sadece yargıç ve savcıdan ibaret  değildir.   Düzenleme bu bağlamda    savunmayı ve avukatı yok saymakta, avukatı yargılamadan çıkartmaktadır. AMA ,AVUKATI  YARGILAMADAN ÇIKARTIRSANIZ ADALETİ ÇIKARTMIŞ OLURSUNUZ.  

TÜM HALKIMIZI VE İLGİLİLERİ  UYARIYORUZ ; 

“….  Bu  düzenleme ile  vatandaşın savunma hakkı elinden alınmakta , vatandaş, keyfiliğin acımasızlığına  terk edilmektedir.   Yine bu şekilde adil yargılanma hakkının özü ortadan kaldırılmakta , Hukuk Devleti yok   edilmektedir.  Bundan en büyük zararı vatandaşlarımız görecektir. Çünkü artık kendilerini avukat vasıtasıyla etkin bir biçimde savunma imkanları ellerinden alınmaktadır. Belirli bir olayı , durumu bahane ederek ve fırsat bilerek kendilerince “..çözmek…”  adına  hiç kimsenin , “  ..savunmasız bir yargılama ve hüküm verilmesinin önünü açma, adil yargılanma hakkını ve Hukuk Devletini yok etme hak ve yetkisi …..” bulunmamaktadır  Sayısal ve siyasal çoğunlukla belki bu keyfilik , kanunilik kazanabilir,  ama  hukuksallık ve meşruiyet kazanamaz…..”

Olayın uygulamadaki boyutlarına, yani mesleğimizin icrası açısından yaşanacak sıkıntılara  baktığımızda durum daha da vahimdir.Aynı saate bir başka duruşmada olan, yani  fiilen mesleki  mazereti bulunan  meslektaşlarımızın yokluğunda  artık çok rahatlıkla hüküm kurulabilecektir. Avukatın beyanı asıl ve geçerli iken  ısrarla belgelendirilmesini isteyen Mahkemeler artık  mazeret dilekçelerine rağmen hüküm kurabileceklerdir, dolayısıyla düzenlemede geçen hukuken kabul edilebilir bir mazeret ibaresi  çözüm değildir.  Düzenleme zorunlu müdafii uygulamasında da çok ciddi problemler  çıkaracaktır. Bir avukatın karar aşamasında hazır  bulunmaması /bulunamaması  müvekkiline/ sanığa karşı mesleki sorumluluğunu da gerektireceğinden düzenleme bu yönü ile  de çok tehlikelidir.

Savunma Hakkını , Adil Yargılanmayı  ve dolayısıyla  Hukuk Devletini yok eden ,   savunma yanında hak arama mesleği de olan avukatlık mesleğinin yapılmasını uygulamada  büsbütün zorlaştıracak bu teklifin altında sizce kimlerin imzası var ?,  Maalesef 4 milletvekili,  Avukat ünvanı ile  bu teklife   imza atmıştır. Bildiğimiz kadarıyla bir  ya da iki tanesi de Eski Baro Başkanı.   Bize soruyorlar,  Mecliste o kadar Hukuk kökenli/Avukat milletvekili var , ne yapıyorlar, neden Hukuk Devleti , Meslek bu kadar  Hukukçu ve Avukat kökenli milletvekili varken kan kaybediyor ? , Elbette bir çoğunu ayırıyorum, ama bazılarının ne yaptığı,   imza koydukları teklifin 5. maddesinde öngörülen  düzenleme ile  bellidir.

Bu nedenlerle,  Eskişehir Barosu olarak , Uluslararası Kuruluşlara konuyu iletme ve gerekli girişimler dahil, bu düzenlemeyle sonuna kadar mücadele etme kararlılığımızla birlikte , çok geç olmadan  başta Hukukçu ve  Avukat milletvekilleri olmak üzere tüm milletvekillerini ve tüm vatandaşlarımızı bu teklife karşı tutum almaya, yaşamsal önemdeki savunma haklarına sahip çıkmaya , İktidar Partisini de  çok ağır sonuçları olacak bu teklifi geri çekmeye çağırıyoruz.

Her zaman söylendiği gibi ; Hukuk , Adil Yargılanma ve Savunma Hakkı bir gün herkese lazım olacaktır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

Av. Rıza ÖZTEKİN

ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI 

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım