Dün akşam saatlerinde Adana’nın Aladağ ilçesinde bir kız öğrenci yurdunda meydana gelen yangın sonucu en az 11 kız öğrencinin yanarak can verdiğini ve 22 öğrencinin de yaralı olarak kurtulduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.
Olayla ilgili yapılan ilk tespitler binanın ahşap ve yerlerin halı kaplı olduğu, yangın çıkış merdivenine açılan kapının kilitli ve anahtarının kayıp olduğu yönündedir. Edinilen bilgilere göre can veren öğrencilerin bir çoğunun cesedi yangın merdivenin yakınlarında bulunmuştur. Bu durum bize öğrencilerin merdivenin kilitli olması sebebiyle yangından kaçamadıkları için can verdiklerini göstermektedir.
Geçmiş yıllarda da pek çok öğrenci yurdunda yangın, patlama, göçük gibi vakalar yaşanmış ve hemen hemen hepsinde çok sayıda öğrenci hayatını yitirmiştir. Ağır ihmalden ve denetimsizlikten kaynaklanan bu acı olayların en sonuncusu ise ne yazık ki dün akşam Adana’da yaşanmıştır.
Burada en büyük görev başta Anayasa olmak üzere ulusal ve uluslar arası mevzuat gereği devlete düşmektedir. Anayasaya göre devlet çocukların korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Ayrıca tarafı olduğumuz Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca da devlet çocukların haklarını korumak için her türlü yasal, idari ve diğer önlemleri almakla görevlidir.
Bu noktada devletin yardıma muhtaç öğrencilerin barınma ihtiyacını gidermesi gerekmektedir. Gidermediği takdirde bu son olayda görüldüğü gibi denetimsiz ve başıboş yurtlar ne yazık ki öğrencilerin tek ve son çaresi olmaktadır.
Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu olarak dileğimiz; Devletin gerek yeni yurtlar açmak gerekse de mevcut yurtları mevzuata uygun şekilde denetleyerek gereğini yapması ve bu ihmalde sorumlu olan herkesin bir an önce hukuk önünde hesap vermesi yönündedir.
Komisyon olarak yaşanan bu olayın hukuki sürecinin bir takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.
