"TEK ADAM REJİMİNE HAYIR"
1- 5 Nisan Avukatlar gününde mesleğimizin ve yargının kronikleşmiş sorunlarını ve çözüm taleplerimizi dile getirmek isterdik. Ama 16 Nisan'da yapılacak Referandum kabul edildiğinde Ülkemiz "Tek Adam Rejimine " geçmiş olacaktır. Dolayısıyla böyle bir süreçte sorunlarımızı konuşmayı doğru bulmuyoruz.
2-16 Nisan'da halkımızın tercihi kabul olursa yasama,yürütme ve yargı tek kişide toplanacaktır , kuvvetler ayrılığı yok edilecektir, tek kişiye sınırsız bir güç ve yetki verilmesine rağmen bu gücü denetleyecek , frenleyecek bir sistem getirilmemektedir.
3-Ama yurttaşlarımızdan tıpkı 2010 Referandumunda olduğu gibi gerçekler gizlenmektedir.16 Nisan'da yurttaşlarımızın tercihine sunulacak Anayasa değişikliği tuzaklarla doludur ve geri dönüşü de yoktur.Rejim değişikliği adeta 18 madde içine gizlenmiş , şifrelenmiştir.Yurttaşın yargıdaki güvencesi ve temsilcisi olan avukatlar ve avukatların örgütlü gücü olan Barolar bu şifreleri çözdüğü için hedeftedir. Bizden susmamız isteniyor...Elbette susmayacağız,susamayız , hukuk adına / hukukun tarafı olmaya yemin eden avukatlar yeminlerine sadık kalmak zorundadır. Hadi bir an için sustuk diyelim , biz sussak tarih susmayacaktır , tarihi sustursanız hakikat susmayacaktır.
4-Parti Genel Başkanı olan Cumhurbaşkanının tek başına,kanun gücünde olacak Cumhurbaşkanlığı Kararnameleri ile eyalet benzeri özerk / federatif yapılar oluşturabileceği , bir gecede milyonlarca memuru sözleşmeli personel yapabileceği ,istediği memur hakkında soruşturma açtırabileceği ve görevden alabileceği , milyonlarca işçinin kıdem tazminatını kaldırılabileceği , çalışma hayatını düzenleyebileceği , eğitim müfredatını belirleyebileceği , özgürlüklere, yaşam tarzına ,kılık kıyafete , mülkiyet hakkına müdahale edilebileceği , kendisine muhalif gördüğü kamu yaranına çalışan dernek ve vakıflar , meslek örgütü ve odalar hakkında soruşturma açtırıp gerekirse kapattırabileceği ve yöneticilerinin görevine son verebileceği böylece seçimle gelmiş demokratik kitle örgütü ve STK'larını da hiyerarşik olarak kendisine bağlayacağı, bu kararnamelerle hakları ihlal edilen gerçek ve tüzel kişilerin AYM'ne doğrudan dava dahi açamayacağı.... ve daha binlerce somut olgu Referanduma sunulan Anayasa değişikliklerinde yazsaydı yurttaşlarımızın tercihi herhalde HAYIR olurdu...Ama bu saydıklarımız ve daha binlercesi potansiyel olarak Referanduma sunulan Anayasa değişikliğinde vardır..
6-Unutmayalım. 16 Nisan'da bir siyasi partiye ya da bir kişiye oy vermeyeceğiz.Bu bir Parti meselesi değildir. Geleceğimizi oylayacağız.100 yıl önce Saray'dan /Padişahtan /bir tek kişiden aldığımız egemenliğimizi yine bir tek kişiye üstelik kendi oylarımızla vermemiz mümkün değildir.Türk Milleti, sosyolojik saatinin 100 yıl geriye götürülmesine izin vermeyecektir.
7-Değerli yurttaşlarımız, nasıl olsa benim düşüncemdeki Partinin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olacak, güvencedeyim diye düşünmeyin, bu belki geçici bir güvence sağlayabilir , ama ileride Cumhurbaşkanı değiştiği gün bir başka Partinin Genel Başkanı Cumhurbaşkanı olacak ve Partisine bağlı bir Yargı ve bürokrasi oluşturacak, tasfiyeler ve geçmiş dönemden hesap sorma ile siyasi yargılamalar başlayacaktır. Dolayısıyla "tek adam rejiminde" hiç kimse güvencede olamaz.
8-Eskişehir Barosu olarak görevimizi yapmak zorundayız.Yanılmadık / kimseyi de bugüne kadar yanıltmadık. Aldatılmadık / kimseyi de aldatmadık. Ergenekon ve Balyoz davalarından 15 Temmuz'a giden süreci ve tehlikeyi ilk gören ve uyaranlardan olduk.Yine uyarıyoruz...Güçten / güçlüden değil haktan / haklıdan /hukuktan / adaletten yanayız , bu yüzden kimseyi aldatıp / kandırma imkanımız yoktur.
9-Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizde ve tüm dünyada hukukun üstün ve egemen olduğu ve eksiksiz olarak uygulandığı nice 5 Nisanlarda sağlık, huzur ve mutlulukla bir arada olmayı diliyor, tüm yurttaşlarımıza ve meslektaşlarımıza saygılarımızı sunuyoruz. 05 Nisan 2016
Av.Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI