8 Mart; 1857 yılında, ‘’Eşit
İşe Eşit Ücret” “Sendikalaşma ve Oy Hakkı” için kadınlar tarafından başlatılan
ve canları pahasına verilen mücadelenin yıl dönümü olarak, emeğine, bedenine, kimliğine sahip çıkarak kadın sorunlarının
duyurulduğu bir gün haline gelmiştir.
Ülkemizde
kadınların üçte biri fiziksel veya cinsel şiddete maruz kalmakta, yaşanan
şiddetin ancak yüzde 11’i resmi makamlara bildirilmektedir. Yine ülkemizde,
2019 yılında, 474 kadın erkekler tarafından katledilmiştir.
Kadına yönelik ayrımcılık ve bunun uzantısı
şiddet, bir insan hakları ihlalidir, sistematiktir. Mücadelesi de ancak
sistemli ve etkin bir yöntem ve çaba ile gerçekleşebilir. Elimizde bulunan yol
haritaları olan 6284 sayılı yasa, CEDAW ve İstanbul sözleşmesinin etkin
uygulanması ile kadına yönelik ayrımcılığın ve şiddetin önüne geçebilmek için
eğitim, adalet, güvenlik, sosyal hizmetler ve medya ayağı ile tüm birimlerin
sistematik halde çalışması zorunludur.
Yoksulluğun,
sömürünün coğrafyasında adalete yer yoktur. Ne var ki; bedelini yine en fazla
kadınlar öder. Ülkemizde, son yıllarda daha belirgin olmak
üzere, toplumsal ve yasal düzenlemelerle kadınların toplumsal rolü annelik ve
ev kadınlığına indirgenmekte, esnek çalışma adı altında kadın emeği daha da
değersizleştirilip, güvencesizleştirilmeye çalışılmaktadır. Çalışma saatlerinin
uzun olmasına karşın erkeklere oranla daha düşük ücret alma, ücretsiz aile
işçisi olarak çalışma, kadın emeğinin görünmezliği, erken yaşta evlilik,
mülkiyetin erkekler lehine işlenmesi kadınları yoksullaştırmakta, yaşamın pek
çok alanında güçsüz kılmaktadır.
Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak, günümüz
Türkiye’sinde; öncelikle kadının yaşama hakkına saygı duyulması için gereken
tüm tedbirlerin ivedilikle alınmasını, kadına karşı her türlü ayrımcılığın ve
şiddetin önlenmesini, kadınlarla
erkeklerin her alanda eşit hak ve özgürlüklere sahip olmalarını, kız
çocuklarının erken yaşta yapılan ve/veya istismarcısı ile evliliği
meşrulaştıran yasal düzenlemelerin kati suretle önüne geçilmesini, egemen
güçlerin söylemleri ve diyanet fetvalarıyla kadın bedeni üzerinden yürütülen
politikalara derhal son verilmesi gerekliliğini kamuoyu ile paylaşıyoruz.
Günün kutlu olsun Eskişehirli Yıldız
Ağrılı Hatice
Sinoplu Hediye
Tekirdağlı Arzu
Günün kutlu olsun şehit anası Fatma
İşsiz Asiye
Vardiyadaki Zeynep
Doktor Meryem
Günün kutlu olsun zorla evlendirilen
Eze
Önce çocuklarım diyen Sırma Nine
Vahşice katledilen her kadın ve
anneleri,
Songül, Asuman, Hafize
Günün kutlu olsun ‘beni bırakma anne’
diyen her çocuğun çığlığı
Emine, Ayşe, Ceren…
Yorgun, yılgın, umutsuz günlerden çok
ayrı
Mücadele ile
Güç ile
Sevgi ve dayanışma ile, el ele
Her yaşam hakkı elinden alınan kadın
için
Her eş ve iş seçme özgürlüğü olmamış
kadın için
Her ötekileştirilen, metalaştırılan
kadın için
Duvar ardındaki her sessiz çığlık
için
Yalnızlık ve çaresizlik içinde değil
İnadına umutla
İnadına yorulmadan, mücadele ile
İnadına renklerden morun coşkusuyla
İnadına dirençle
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günün
Kutlu Olsun KADIN !