ALİ İSMAİL DAVASININ NAKLİ HUKUKA AYKIRIDIR

ESKİŞEHİR BARO BAŞKANLIĞINDAN ALİ İSMAİL KORKMAZ DAVASININ NAKLİ İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

“ALİ İSMAİL DAVASININ NAKLİ HUKUKA AYKIRIDIR”

1-CMK.19/2. maddedekidavanın görevli ve yetkili olan mahkemenin bulunduğu yerde yapılması kamu güvenliği için tehlikeli olursa” hükmü çok istisnai niteliktedir. Ama son yıllarda özellikle Kolluk Kuvvetlerinin fail olduğu davalarda adeta bir kural haline getirilmiş olup kamuoyu vicdanında,  bu nakillerin, failleri aklama çabası olarak algılanmasına yol açmıştır.

2-“Kamu güvenliği için tehlikeli olursa” ibaresi çok açıktır. Tehlike somut bir olgudur, fiili bir durumdur. Varsayıma ve ihtimale dayalı olarak tehlikenin varlığı kabul edilemez. Ali İsmail’i anma etkinlikleri ve diğer demokratik açıklama ile eylemler asla tehlike olarak değerlendirilemez.

3-Eskişehir’in diğer illere göre suç oranı düşüktür, güvenli bir kenttir. Güvenliği sağlamakla sorumlu Valilik ve Emniyet birimleri Ali İsmail davasında kamu güvenliğini sağlayacak durumdadırlar ve asıl görevleri de budur.  Nitekim kamuoyunda bilinen bir çok dava “güvenli” olduğu gerekçesiyle Eskişehir’e nakledilmiştir.

4-Sayın İl Vali'sinin,  kolluk kuvvetlerinin en üst amiri olarak  her türlü güvenlik önleminin alınmasını koordine etmesi gerekirken ,  bir takım varsayımlarla demokratik ve barışçıl anma ve eylemleri, bu eylemleri yapanları ,  hatta avukatları dahi potansiyel tehlike  olarak görmesi ve  bu gerekçeyle  görevi yapamayacaklarını bildirmesi  ve adeta davanın nakli için özel bir çaba göstermesi görev ve sorumluluktan kaçınmadır. Tehlike olsa dahi , öncelikle güvenliğin sağlanması yoluna gidilmeli , güvenliği tehlikeye sokan nedenlerin kaldırılması için gereken önlemler alınmalı , buna karşın tehlike ortadan kaldırılamıyorsa  nakle karar verilmeliydi.  

5-Davanın naklinin istisnadan çıkarılıp kural haline getirilmesi Anayasa’nın 37.maddesindeki “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne de açıkça aykırıdır. Doğal yargıç ilkesi olarak bilinen bu ilkenin birçok unsuru vardır, ama en önemli unsuru “suçun işlendiği esnada görevli ve yetkili olan mahkemenin davaya bakmasıdır.” Asıl olan budur. Suçun iz ve eserleri, deliller suçun işlendiği yerdedir.

6-Dava suçun işlendiği yerden bir başka yere nakledilince delillerle, suçun iz ve eserleri ile dava arasındaki bağ koparılmaktadır. Bu davada çok ayrıntılı bir keşif yapılması gerekmektedir. Tanıklar buradadır. Talimat yoluyla yapılacak bir keşfin ya da tanık dinlemenin sağlıklı olması mümkün değildir. Bu bağlamda Anayasamızın 36.maddesindekiadil yargılanma hakkı” da ihlal edilmiştir. Nakledilen bir davadan adil bir yargılama beklemek mümkün değildir.

7-Ali İsmail davası çok kapsamlı ve ayrıntılıdır. Kayseri’deki Mahkeme yargıçlarının dava dosyasını okuması bile zaman alacaktır. Yargılama, davanın nakli ile gereksiz yere uzamış olacaktır.Oysa Anayasamızın 141.maddesi "davaların …mümkün olan süratle sonuçlandırılmasını” yargıya bir görev olarak vermektedir.

Ali İsmail olayında Ali İsmail’le birlikte Adalet de ( kamera görüntülerinin silinmesi gibi ) yok edilmeye çalışılmıştı. Eskişehir Barosunun fedakâr Avukatlarının yoğun çabaları ile maddi gerçek-adalet büyük oranda ortaya çıkarılmıştı ve tüm Türkiye Adaletin yerini bulmasını bekliyordu. Davanın nakli ile maalesef Adalet Eskişehir’den götürülmüştür.

Kamuoyuna Saygılarımızla.

Av.Rıza ÖZTEKİN

ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım