BASINA VE KAMUOYUNA
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Başkanı Süleyman
Arslan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisinin Kadına Yönelik Şiddetin Araştırılması
Komisyonunda15 yaşındaki çocukların rıza ile olabilecek nikahlarının
engellenmesinin insan hakları ihlali olduğu ve nikahsız yaşayanların sapkın
ilişkiler kurduğuna ilişkin toplum nezdinde vehamet yaratan açıklamalarını
gerek hukuk gerekse vicdanen kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz.
Anayasa'nın başta Laiklik olmak üzere bir çok hükmü ile
Medeni Kanununa aykırı bu beyanlar toplumca mücadelesini verdiğimiz ; Türk Ceza
Kanununun çocukların cinsel istismarı, çocuklara karşı cinsel saldırı suçları
ile mücadeleyi de sekteye uğratacak nitelikte olduğu gibi insanların
zihinlerinde çocuklara karşı cinsel istismar ve cinsel saldırı suçlarını hafifleten
algılar oluşturabilecek niteliktedir. Evlilik yaşı Medeni Kanun hükümleriyle
açıkça düzenlenmiştir. Erkek veya kadın
17 yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak hakim olağanüstü durumlarda ve pek
önemli bir sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin
verebilir. Bunun aksi bir uygulamada, çocuk yaşta evlenen çocuklara karşı cinsel saldırı ve eski yasa
deyimiyle tecavüz suçu işlenmiş olacak; evlendirmeye izin verenler açısında da suça
iştirak hükümleri uygulanacaktır.
Türk
Medeni Kanunun emredici hükümleriyle tamamen tezat teşkil edecek şekilde nikah
yaşının 15’e düşürülmesi gerektiğine dair laik hukuk düzeninde asla yeri
olmayan; Anayasanın en temel ilkelerinden olan laikliğe aykırı olmakla birlikte
Türk Medeni kanunun 124 ve 126. Maddelerine de aykırı olup yurttaşlarımızı,
emredici olan kanun maddelerine uymamaya yönelten bu açıklamalar Türk Ceza
Kanunu 217.maddedeki " halkı kanunlara uymamaya tahrik " suçunu da
oluşturabilecek niteliktedir.
''Erken yaşta evliliğin yasal olmaması insan hakları ve
eşitlik ilkesine aykırıdır'' şeklindeki vahim bir açıklama; her ne kadar açıklama
içeriğinde “erken yaş” olarak güzelleme yapılmaya çalışılsa da halihazırda
ülkemizin en büyük sorunlarından biri olan ve yıllardır mücadelesini verdiğimiz
ÇOCUK YAŞTA evliliklerin de önünü açmaktır. Bu vahim açıklamaya gerekçe olarak
bir takım ayrımcılık temelli “dini hassasiyetlere” değinilmesi ise tam olarak toplum
nezdinde bir algı karmaşası yaratmaktır. 15 yaşındaki bir çocuğun evlilik gibi
bir karara rıza göstermesinden bahsedebilmek ancak temel düzeyde hukuk bilgisi
noksanlığın bir sonucu olabilecekken; Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu
Başkanının bu açıklamaları yapıyor olması tam bir vehamettir.
Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme- Kadın Hakları- İnsan
Hakları ve Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonları olarak laik hukuk düzenini
benimsemiş ve özümsemiş olan Türkiye Cumhuriyeti'nde gerek Anayasamız gerekse taraf olduğumuz Milletlerarası
sözleşmelere aykırı olarak suç oluşturan ve ülkemizin kanayan bir yarası olan
çocuk evliliklerini herhangi bir bağlamda aklamaya, meşru kılmaya yönelik bu
eylem ve zihniyetin karşısında durduğumuzu, her platformda da durmaya devam edeceğimizi
kamuoyuna saygıyla bildiriyoruz.
ESKİŞEHİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI KOMİSYONU
ESKİŞEHİR BAROSU KADIN HAKLARI KOMİSYONU
ESKİŞEHİR BAROSU İNSAN HAKLARI KOMİSYONU
ESKİŞEHİR BAROSU
AYRIMCILIKLA MÜCADELE KOMİSYONU