ÖSYM BAŞKANI DERHAL İSTİFA ETMELİ
Bildiğiniz gibi ÖSYM tarafından yapılan YGS sınavı hakkında , “…şifre…” iddiaları ile başlayan belirsizlik, yetkililerce yeterli ve net açıklamalar yapılmadığı için 1.700.000 gencimiz ve aileleri ile tüm toplum kesimleri nezdinde tam bir kaosa dönüşmüştür.
Bizler ,Eskişehir Akademik Odalar Birliği üyeleri olarak şifre iddialarının olmadığı , yetkililerce “…sehven..” şifre olabileceği keza , kesin ve net bilgi sahibi olmadan en üst düzey yetkililerce “.. yetkililerin beyanları bizleri tatmin etti…” şeklinde kamuoyunu belirsizliğe yönelten açıklamaların yapılmadığı sınavlarla Üniversite’ye girebildiğimiz ve çok önemli Meslek Kuruluşlarının temsilcileri olduğumuz için kendimizi çok şanslı görsek de , gelinen aşamada sınavla ilgili şüphelerin giderilmemesi nedeniyle aynı şansın tanınmadığı 1.700.000 gencimiz ve aileleri adına ülkemizdeki Sınav Belirsizliği hususunda yaşanan gelişmelerden kaygı duyuyor ve bu kaygılarımızı da Sayın Kamuoyu ile paylaşmayı bir görev olarak görüyoruz.
Başta Milli Eğitim Bakanlığı , YÖK ve ÖSYM ne olursa olsun şifre iddialarının olmadığı , sınav sonrası “…sehven şifre varmış..” gibi açıklamaların yapılmadığı sınavı ya da sınavları yapmak ve bu konuda en ileri teknoloji dahil tüm imkanları seferber etmek zorundadır. Bu, ilgili kurumlara başta Anayasa’mızın “ Eğitim ve Öğrenim Hakkı ve Ödevini …” düzenleyen 42.maddesi olmak üzere diğer yasal düzenlemelerle birlikte verilen mutlak ve tartışmasız bir görevdir.
Anayasamızın 42/1. maddesi “ Kimse , eğitim ve öğretim haklarından yoksun bırakılamaz…” şeklinde emredici ve aksi tartışılamayan bir hüküm sevketmiş olup hepinizin bildiği gibi Üniversite dönemi “…YÜKSEK ÖĞRETİM…” olarak adlandırılmaktadır. İlgililer YGS ve maalesef daha bir çok sınavda Anayasa’nın açık düzenlemesine uygun ,şüphelere ve şaibelere yol açmayan bir sınavı yapmadıkları/yapamadıkları, belki de bir çok öğrenciyi “…Öğretim Hakkından…” yoksun bırakacakları için sorumludurlar. Ama Ülkemiz’de maalesef sorumluluğun gereği yapılmamakta kurumlara olan güven gittikçe azalmaktadır.
Öncelikle belirtmek isteriz ki ÖSYM Başkanının ilk günlerde “…şifre yok..” sonra “..sehven şifre var ..” şeklindeki açıklaması bir kurum olarak ÖSYM’ye duyulan güveni en alt seviyelere indirmiştir. Şifre , bilinçli olarak yani kasıtlı yapılabilir, açık ve neticeye yönelen irade gerektirir, sehven ise hatadır,iradi değildir, yani sehven şifre oluşturulması imkansızdır.
Yine Sayın Cumhurbaşkanı ve Hükümet yetkililerinin ÖSYM Başkanı ile ilk görüşmelerinden sonra yaptığı açıklamalar ve sonrasındaki aksi istikametteki açıklamaları ÖSYM Başkanının kamuoyu vicdanını en üst düzeyde ve tüm toplum kesimlerinde tatmin etmediğini , maddi gerçeği bir türlü açıklamadığını, belirsizliği kaosa dönüştürdüğünü , YGS yetmezmiş gibi bir de ALES ‘de yaşananlar da eklenince , ÖSYM’nin Kurum olarak zarar görmeye devam ettiğini göstermekte olup gelinen bu aşamada Eskişehir Akademik Odalar Birliği olarak Sayın ÖSYM Başkanını Kurumsal görev anlayışı ve sorumluluğun gereği olarak açıkça İSTİFA ETMEYE DAVET EDİYORUZ.
YGS ve ALES’le ilgili kısmen iptal ve kısmen yeniden sınav yapılmasını ise açıkça Hukuka Aykırı buluyoruz. Sınav ,aynı anda ,aynı saatte , aynı sorularla tüm adayların katılımı ile olmadığı takdirde geçerli olamaz. Bu sebeple açık hukuka aykırılıktan dönülerek , bu tarihten sonra yeni bir YGS için zaman kalmadığından ,iptal edilirse yeni bir YGS yapılmak zorunda kalınacağından , YGS’nin kısmen ya da tamamen iptali değil “….yapılmamış sayılmasına….” karar verilmesi ve ayrıntılı bir LYS Sınavı ile sorunun çözülmesi , ALES’in de tamamen iptali gerektiğini düşünüyoruz.
Aksi takdirde kamuoyu vicdanını rahatsız eden şifre iddiaları nedeniyle maalesef hak ederek sınavda çok başarılı olan öğrencilerimize dahi şüpheyle bakılacak ve sınavda başarısız olanlar öğrenciler başarısızlığı ister istemez şifrenin bazı öğrencilere verilmiş olup olmayacağı şüphesine bağlı tutacaklar ve yıllarca bu şüpheler devam edecektir.
Olay Savcılığa da intikal etmiş olup bu aşamadan sonra Hukuk Devleti olmanın gereği yapılacaktır. Sayın Savcılığın bu kapsamda en kısa sürede maddi gerçeği kamuoyu ile paylaşacağını ve ortada suç teşkil eden bir eylem varsa sorumlular hakkında gerekli işlemleri yapacağını düşünüyoruz.
Karşılaştığımız bu durum ,hemen herkesin ,sorunların başı olarak gördüğü YÖK sisteminden bağımsız olarak düşünülemez. Siyasi İktidarların YÖK’e hakim olma çabaları nedeniyle Özerk ve Bağımsız Üniversite kavramları anlamını yitirmiş ve Üniversitelerimiz Dünya Ölçeğinde maalesef tartışılır hale gelmiştir. Bu sebeple YÖK de acilen kaldırılmalıdır.
Sorunun çok acil çözüleceği, maddi gerçeğin en kısa sürede açıklanacağı , eğer ortada sorumluluk gerektiren bir işlem ve eylem varsa , sorumlular hakkında acilen gereken işlemlerin keza Eğitim ve Öğretim Sisteminde acil ve köklü reformların yapılacağı ve artık Şifre iddialarının ve kamuoyu vicdanında şaibelerin oluşmayacağı umudu ile Kamuoyuna saygılar sunuyoruz .
Eskişehir Akademik Odalar Birliği adına
Dönem Sözcüsü Eskişehir Baro Başkanı
Av.Rıza ÖZTEKİN