"GENÇLİK VE DEMOKRASİ MEYDANI"
Eskişehir kamuoyunu yıllardır ‘’Yeni Stadyum’’ gündemi ile oyalayıp, kentliye rağmen istediğini yapan zihniyet, son hafta içinde başka bir oyun sahneleme peşinde adı da ‘’ Kent Meydanı’’. Gelişmeleri birkaç gündür yerel basınımızdan izliyoruz. EAOB’ne ( Eskişehir Akademik Odalar Birliği) bağlı Odalar, olarak olayların sadece görünen değil, görünmeyen yönlerine de bakıp, olup bitenleri değil olacakları da öngörebildiğimiz için yaşananlar bizi hiç şaşırtmıyor.
Adına ister senaryo deyin, isterseniz kurgu; temelde şöyle bir kalıp var. Bu kenti yönetmek için atananlardan en yetkilisi, halkın isteğine ters gelen bir açıklama yapacak. Hemen arkasında seçilmiş birisi çıkıp " hiç olur mu öyle şey, biz halkımıza ne söz verdiysek onu yaparız’’ diyerek halka şirin gözükecek. Böyle yaparak hem kentin tepkisini ölçeceksiniz, hem de kafaları karıştıracaksınız. Bu tavrınızı uzun zaman dilimine yayıp, halkta bıkkınlık yaratarak ’’ yapsınlar da ne yaparlarsa yapsınlar’’ noktasına getirerek kafanızdaki planları hayata geçireceksiniz. Yarım yamalak da olsa ortada bir şeyler görünsün yeter. Bu yöntemin adına son on yıldır siyaset deniyor ve ne yazık ki giderek meşrulaştırılıyor. Bu arada zaman kaybı yaşanıyormuş..., yapılanlar ekonomik değilmiş..., çevre elden gidiyormuş...., para harcamakla yatırım yapmak birbirine karıştırılıyormuş.... kimin umurunda!
Nasıl olsa unuturlar diye düşünseniz de unutulmayacak şeyler yaptınız.Kent meydanın başına da aynı şeyler gelmesin diye son dört yılda yaşanan örnekleri bir hatırlayalım isterseniz.
Çevre yolu.
Dört sene geçti hala Anadolu Üniversitesi'nden çıkınca Ankara yönüne dönemiyoruz. Kaç kere ihale edildi kaç lira harcandı bilen yok.
Demiryolu alt geçiti.
Garın yer altına yapılacağı, üst taraftaki arazinin yerel yönetimlerle birlikte planlanıp değerlendirileceği sözü verildi. Ne yeni istasyon binası var ne de arazi planlaması. Üstelik 2400 metrelik alt geçit 1400 metrede kaldı. Yapım süresi yıllarca gecikti, yapılacak iş yarıya indi, ama fiyat ikiye katladı. Peronlar en yakın tramvay durağına 800 metre uzağa yapıldı. Bu işi becerenler(!) karda kışta bavullarını sürükleyen insanları görüyorlar mı acaba. Bir verilen sözleri düşünün bir de yapılanları....
YHT İstanbul Hattı.
Cumhurbaşkanlığı seçimine yetiştirilecek diye yapılan baskıdan mı, yoksa plansız kara düzen iş yapmaktan mıdır bilinmez, milyonlarca Euro değerindeki TBM’in ( Tünel Kazma Makinesi) toprağın altında kaldığı ve bunun dünyada bir ilk olduğu söyleniyor. Buna bağlı olarakta yolun güzergâhının değiştirildiği ve yapım süresinin uzadığı iddia ediliyor. Bozüyük çıkışındaki DDY stok alanındaki betondan mamul binlerce tünel parçası da bu iddiaları doğrular nitelikte.
24 ayda bitecek iş 32 ay olduğu halde bitmeyince Pendik, İstanbul'un merkezi yapılıverdi. Böylece Ankara –İstanbul arasında seyahat süresi kısaldı !!! Hâlbuki Pendik’ten sonra 70 km daha İstanbul var. Bizim buralarda birileri istasyon kent merkezinde olur diye yerel dinamiklerle çok çatışmıştı. Pendik’te trenden inince hep kulaklarını çınlatıyoruz. Yıllarca trene binemeyip iki kat fazla fiyatla otobüse mahkûm edilen öğrenciler, bu günlerde trenden inince bir o kadar süreyi de şehir içi trafiğinde harcıyorlar.
Yeni Stadyum.
Eskişehirlilerin tüm direnişine, ulaşım gerçeklerine, dünya örneklerine rağmen Atatürk Stadyumu yıkılacak. Sazovada yapılanın 2015 yılı Şubat ayında bitirilmesi gerekir. Sözleşmeye göre şu anda inşaat seviyesinin % 85' lerde olması lazımdı. İktidar partisinin İl başkanına göre bu oran %70, TOKİ’ye göre %32, İMO’nun araştırmasına göre ise %33. Kısacası stadyumun sözleşme süresinde bitmesi zor gözüküyor. Umarız yanılırız. Süre dışında başka kafa karışıklıkları da devam ediyor. Üç bin araclık otopark olduğu açıklaması yapılıyor projeye bakınca 970 araçlık otopark gözüküyor. 1450 metre Tramvay hattı getireceğiz deniliyor ( sanki bütün sorunu çözecekmiş gibi) ancak bu konudan yasal yetkili Belediye'nin haberi yok. Benzeri pek çok şey söylenebilir.
Son dört yıldaki dört kötü örneği bir kenara koyup Kent meydanına dönecek olursak;
Atatürk Stadyumuna ait arazinin bu kadar çok tartışma yaratacağı bizim tarafımızdan bilinmeyen bir şey değildi. EAOB bileşenlerinden İMO ( İnşaat Mühendisleri Odası) kendi meslek alanını doğrudan ilgilendirdiği için bu konuda pek çok çalışma ve araştırma yaparak bunların sonuçlarını da zaman zaman kent halkı ile de paylaşmıştı. Bu kadar değerli bir araziden stadyum kaldırılırsa kimisi maddi, kimisi siyasi rant peşinde koşar ve ortalık karışır diye yapılan pek çok açıklama halen arşivlerdedir. Maalesef birer birer hepsi gerçekleşiyor. Bizi bu konuda yanıltmayanlara teşekkür ederiz!!!
EAOB’nin Eskişehir ile ilgili görüşleri aslında çok nettir.
Kentin seçilmişleri tarafından yapılacak olan, bina ve otomobilleri değil insanı referans alan, en az elli yıl sonrasını görebilen şeffaf planlamanın şu temel beklentilerimizi karşılamasını bekliyoruz.
Sağlıklı çevre; kolay ulaşım; peyzajları olan kamusal alanlar; ,( biz kamusal alan denilince AVM anlamıyoruz); etik kurallara uyan insanların inşa ettiği emniyetli, estetik, ekonomik ve ekolojik dengeyi bozmayan fiziki mekânlar...; farklı kültürel ve etnik yapıları barındıran toplulukların barış içinde yaşamalarının sağlanması....; özetle sadece yaşanabilir değil son yıllarda çok önemli hale gelen Yaşam Kalitesi de yüksek olan bir kent hayal ediyoruz. Tüm çabamız bunun içindir. Bunların gerçekleşmesi için kurum ve kuruluşlar arasındaki dayanışmanın esas olduğu yardımlaşma ve bilgilendirme ilkelerinin sağlanması gerektiği aşikârdır.
Hararetle savunduğumuz bütünsel planlama penceremizden baktığımızda; Atatürk stadyumunun yıkılmasından sonra yerine yapılacak olanların ilkelerimiz ile örtüştüğünü söylemek mümkün değil ne yazık ki. Planlama var mı? Yok. Vali üniversite tesisi yapılacak diyor. Milletvekili meydan olacak diye açıklama yapıyor. Mülkiyet kimin olacak? TOKİ, TDKB Ajansı, Anadolu Üniversitesi hangisi ? bu da bilinmiyor. Parayı kim verecek Anadolu Üniversitesi mi? TDKB Ajansımı? Kim öderse ödesin para bizden çıkacak. (TDKB Yasasının 3. Maddesine bakarsanız gelir kaynağının tamamına yakını Üniversitelerimiz, Belediyelerimiz, ETO ve ESO tarafından sağlanıyor) Peki TOKİ’nin burada işi ne? Görevi imar planlarını allak bullak etmek mi.? Bunu da bilmiyoruz. Şehrin en değerli ve önemli yerinde bir iş yapılmaya kalkılıyor ama belirsizlik hakim. İçimize sindiremeyiz bunu.
EOAB Atatürk stadyumunun arazisinin bütünsel planlama çerçevesinde değerlendirilerek kent meydanı olmasından yanadır. İçerisinde Kent kimliğini yansıtan simgesel sanat çalışmalarından başka bir şey olmayan, siyasetçiler tarafından değil uzmanlarınca projelendirilmiş, kent halkının beğenisini kazanmış, yerel yönetimlerce kabul görerek imar planlarına işlenmiş, ehil kişiler tarafından uygulaması yapılacak, mülkiyeti de Eskişehirli kurum veya kurumlara ait bir kent meydanı istiyoruz. . Meydan gibi bir meydan olsun kısacası. Mimarlar Odasının burası için büyük emeklerle açtığı yarışmaya katılan yüzlerce güzel örneği incelemelerini öneririz kent yöneticilerinin hepsine.
İçinde sosyal donatı olacak, herkes yararlanacak gibi yaklaşımları şiddetle ret ediyoruz. İşin içine sosyal donatı girdiği zaman buraya mezbaha da yaparsınız, sebze hali de, okul da.
Stadyum yerinde kalacak deyip de yapmayan valimizi başkente vali yaptılar. Eskişehir'lilerin istediklerini yapmamak bu günlerde terfi sebebi olabilir ancak tarihsel süreçte kente karşı suç işlenir. Kentlinin taleplerine kulak verip katılımcılığı sağlayan yöneticiyi başının üstünde taşır bu şehir. Böyle davranmayanı ise meydancı bile yapmaz. Yukarıdaki dört örneği bize hediye eden!!! Bakanlar, milletvekilleri, valiler şimdi neredeler...... , evet kendileri şu anda bu kentte yoklar. Eskişehir'liler ise hep burada. Gerçek Eskişehir'lileri kentlerinin her zerresine sahip çıkmaya bekliyoruz.
Bu devirde her boş araziye bina yapmak değil, gerçek anlamda kamusal alan bırakmak cesaret ve marifettir. Bu bağlamda bizleri yönetenlerden bu kente yakışır GENÇLİK VE DEMOKRASİ MEYDANINI hayata geçirmelerini bekliyoruz.
Kamuoyuna saygılarımızla.06.11.2014
ESKİŞEHİR AKADEMİK ODALAR BİRLİĞİ