ESKİŞEHİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU BASIN AÇIKLAMASI - 19.11.2018

BASINA VE KAMUOYUNA,

Çocuk Hakları Sözleşmesi 20 Kasım 1989 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda oybirliği ile kabul edilmiş, 1995 yılında da ülkemizde yürürlüğe girmiştir. O tarihten bu yana 20 Kasım, dünya genelindeki çocukların karşı karşıya kaldıkları hak ihlallerini gündeme taşımak amacıyla Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmaktadır.

197 ülkenin imzası ile, en fazla onay alan insan hakları belgesi olma özelliği taşıyan Çocuk Hakları Sözleşmesi, sözleşmede yer alan hakların bütün çocuklar için olduğunu ve hiçbir çocuğa ayrımın yapılmadan uygulanması zorunluluğunu düzenlenmiştir.

Sözleşmeye göre, Taraf devletler her çocuğun temel yaşama hakkına sahip olduğunu kabul ederler, çocuğun hayatta kalması ve gelişmesi için mümkün olan azami çabayı gösterirler. Görüşlerini oluşturma yeteneğine sahip olan her çocuk, yaşı ve olgunluk derecesine uygun olarak kendini ilgilendiren her konuda fikirlerini serbestçe ifade etme hakkına, ekonomik sömürüye, bedensel, ahlaksal, zihinsel gelişmelerini olumsuz yönde etkileyecek uygulamalara karşı korunma hakkına sahiptirler. Çocuğa karşı şiddetin önlenmesi, çocuğun korunması, çocuğun haklarına saygı gösterilmesi ve şiddet içermeyen bir ortamda gelişip var olan potansiyelini tam olarak kullanabilmesi için gerekli ortamın yaratılması da ülkelere yüklenen ödevlerdendir. Devletler, çocuğa karşı şiddetin önlenmesi, şiddetsizliğin teşvik edilmesi, suç sonucu mağdur olmuş çocukların korunması ve rehabilite edilmesi için önlemler almakla yükümlüdür.

Dünya çapında en fazla kabul gören uluslararası sözleşme olmasına rağmen ve bugün aslında burada çocukların sözleşmesel kazanımlarının uygulamada her geçen gün daha da hissedildiğini anlatmamız gerekirken; maalesef bugün yine çocukların maruz kaldıkları fiziksel, ruhsal, ekonomik şiddet ve uğradıkları cinsel  istismarlar  gündemimiz  olmaktadır.

Milyonlarca çocuk her geçen gün daha fazla istismara uğramakta, işkenceye, ölüme, göçe, çocuk yaşta işçiliğe ve evliliğe zorlanmaktadır. Her yıl milyonlarca çocuk okul eğitimini tamamlayamamakta hatta okula gitme imkanına bile sahip olamamaktadır. Bu çocuklar henüz bedensel ve zihinsel gelişimlerini tamamlayamadan maruz kaldıkları bu ihlaller sebebiyle psikolojik ve bedensel sağlık sorunları yaşamaktadırlar.

Oysa çocuk hakları, önemine uygun olarak, evlilik başvurusundan, anaokulun eğitimine kadar her evrede bireylere anlatılmalı ve neden önemli olduğu konusunda çocuk-büyük demeden tüm bireylerin farkındalığı sağlanmalıdır. Devletler çocukların  işçi olarak çalıştırmasının, çocuk yaşta evliliklerin, engelli çocukların evlerine mahkûm edilmesinin, çocukların toplumsal eşitlikten yoksun bırakılmasının, çocuğa yönelik şiddet eylemlerinin önüne geçecek köklü ve caydırıcı düzenlemeleri yapmalıdır. Köy- kent demeksizin her okul aynı düzeyde eğitim olanaklarına sahip hale getirilmelidir.  Suç işlendikten sonraki evrenin tartışılması yerine, suçun oluşmasını önlemeye yönelik çalışmalar  yapılmalıdır. Toplum çocuğa yönelik şiddet, istismar ve ihlallere karşı duyarlı hale getirilmelidir.

Bu tedbirlere rağmen suç önlenemediği takdirde ise, çocuk haklarını koruma tedbirleri mahkemeler tarafından özenle uygulanmalı, çocukla ilgili duruşmalar gizli yapılmalı,  duruşmalarda sanık ile mağdur çocuğun bir arada bulunmamasına özen gösterilmeli, çocuk izleme merkezlerinin amacına uygun kullanımı artırılarak yaygınlaştırılmalıdır.

Bütün çocuklar, aralarında hiçbir ayrım gözetmeksizin özgür, mutlu ve insanca bir yaşamın hak sahibidirler. Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu olarak, çocuk haklarını her platformda dile getirmeye ve çocuklarımızın maruz bırakıldığı kötü durumlara karşı açılan davaların takipçisi olmaya devam edeceğimizi kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.

ESKİŞEHİR BAROSU ÇOCUK HAKLARI İZLEME KOMİSYONU 

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım