BASINA VE KAMUOYUNA
Bugün bilindiği üzere Hollandalı sokak hayvanları derneklerinin girişimiyle 2010'da ilan edilen ve 12 yıldır sokak hayvanlarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekilerek farkındalık yaratılmaya çalışılan 4 Nisan Dünya Sokak Hayvanları Günü. Bugün bir kutlama günü değil sokak hayvanlarının yaşam mücadelesinin farkına varılması adına bir farkındalık günüdür.
Dünya genelinde 600 milyonu aşkın sokak hayvanı olduğu tahmin edilmektedir. Sayının yüksek olduğu bilinen ülkelerde dahi bilimsel olarak işe yaradığı ispatlanmış olan yöntem "topla, bakımını yap, aşıla, aldığın yere bırak" adı verilen dört aşamalı bir yöntemdir.
Türkiye'de de 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu gereğince sokakta yaşayan hayvanların kısırlaştırılması, aşılanması, rehabilite edilmesi ve kayıt altına alındıktan sonra alındıkları ortama bırakılması yasal zorunluluktur. Fakat uygulamada pek çok sorun bulunmaktadır. Sahipsiz ve yardıma muhtaç hayvanların sağlık ve refahını sağlamak bizlerin görevi olmasına rağmen, ne yazık ki son günlerde ülkemizde sokak hayvanlarının yaşam hakkını hiçe sayan nefret söylemleri giderek artmaktadır. Özellikle sosyal medyada pek çok takipçisi bulunan tanınmış kişilerin nefret söylemleri içeren paylaşımlarına karşı, 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nun 4. maddesinin “Bütün hayvanlar eşit doğar ve bu Kanun hükümleri çerçevesinde yaşama hakkına sahiptir... Sahipsiz hayvanların da, sahipli hayvanlar gibi yaşamları desteklenmelidir. Hayvanların korunması, gözetilmesi, bakımı ve kötü muamelelerden uzak tutulması için gerekli önlemler alınmalıdır. Hiçbir maddî kazanç ve menfaat amacı gütmeksizin, sadece insanî ve vicdanî sorumluluklarla, sahipsiz ve güçten düşmüş hayvanlara bakan veya bakmak isteyen ve bu Kanunda öngörülen koşulları taşıyan gerçek ve tüzel kişilerin teşviki ve bu kapsamda eşgüdüm sağlanması esastır.” hükmünü dikkate alan Baromuzca suç duyurusunda bulunulmakta ve Komisyonumuzca takibi yapılmaktadır.
Sokak hayvanları yalnız açlık ve zor koşullarla değil, insanlar tarafından uygulanan şiddet ve işkenceyle de mücadele etmek zorunda bırakılmaktadır. Maalesef ülkemizde bu ihlallere karşı hala caydırıcı bir cezai yaptırım uygulanmamaktadır.
Kısırlaştırma, toplumsal eğitim ve hayvanlarını sokağa bırakanların cezalandırılması gibi önlemlerin ivedilikle alınması şart olup Dünya Sağlık Örgütü'nce de sokak hayvanlarının sayısını azaltmada en etkili yöntemin kısırlaştırma ve insanların eğitilmesi olduğu vurgulanmaktadır.
Yaşamımızın bir parçası olan hayvan dostlarımızı yalnızca bugün değil her gün hatırlamalıyız. Onları korumak hepimizin sorumluluğundadır. Sokaklarda yaşayan hayvan dostlarımız için en azından kapımızın önüne bir kap mama ve su koymayı ihmal etmeyelim. Hayvanların doğal yaşam alanlarını yok etmediğimiz, tüm türlerin doğal denge içerisinde barınma ve yaşama hakkını göz ardı etmediğimiz, tüm canlılarla uyum içinde yaşadığımız bir dünya dileğiyle, çevremiz ve hayvan dostlarımız için mücadeleye devam edeceğimizi kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz. 04.04.2022
ESKİŞEHİR BAROSU
HAYVAN HAKLARI KOMİSYONU ve
KENT VE ÇEVRE HUKUKU KOMİSYONU