ESKİŞEHİR BAROSU OLARAK ADLİ YIL AÇILIŞINI YAPTIK

2015- 2016 ADLİ YIL AÇILIŞI İLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI
1-Adli Yıl açılışlarında yargının ve avukatların sorunları ortaya konulur ve çözüm talep edilir. Elbette kronikleşmiş birçok yargısal ve mesleki sorunumuz var. Fakat  Ulus  Devletin , Kuvvetler Ayrılığının , Laik Devletin, Hukuk Devletinin, Yargı Bağımsızlığının yok edildiği bir ortamda hiçbir şey yokmuş gibi davranarak  yargısal ve mesleki sorunlarımızın  ayrıntısına inmeyi  çok doğru bulmuyoruz.
2- Sadece Baro olarak Adli Yıl açılışını  yaptığımız bugünlerde maalesef  şehit haberleri gelmeye devam etmektedir. Ülkemiz'de tam bir karmaşa/kargaşa ve kaos ortamı vardır. Ülkemizin  özellikle Güneydoğu'sunda  Devlet Otoritesi kalmamıştır  ve terör örgütü  bu boşluğu doldurarak kan akıtmaya devam etmektedir.Üniter yapımız çok ciddi tehdit altındadır.  Ülke, bölünmenin eşiğindedir.
3- Ulus  Egemenliğinin , Demokrasinin ,  Hukuk Devletinin ve dolayısıyla yargı bağımsızlığının  en önemli teminatı olan Laik Devlet yapısı ve Kuvvetler Ayrılığı, sadece  Anayasa'da soyut bir kavram olarak kalmıştır. Türkiye'de Parti Devleti  ve Tek Adam Yönetimi hakimdir. Türk Tipi  Başkanlık Sistemi fiilen uygulanmakta olup Yasama,Yürütme ve maalesef  Yargı tek elde toplanmıştır. Bunun binlerce örneği vardır.Ama en somut ve günün anlamına uygun olan,   15 Ağustos 2014'te Başbakan'ın,  TBB Başkanımıza atfen  " O gelirse,  gelmem" şeklindeki   sözünün derhal emir telakki edilerek 2014 Kasım'ında Adli Yıl açılışının yasal dayanağının kaldırılmasıdır.Buna rağmen Adli Yıl Açılışını yasaklayan bir hüküm bulunmadığı sürece Yargıtay ve diğer yargı birimlerince Adli Yıl Açılışı kutlanabilir, Yargı'nın sorunları dile getirilebilir..Ama bu Yargı Bağımsızlığı'nın olduğu bir Ülke'de olabilirdi herhalde.
4-Gelinen aşamada Anayasa'nın, yaratılan fiili/yeni rejime  uymadığı gerekçesiyle  kökten değiştirilmesi istenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti kurulmadan önce Laik Devlet yapısına karşı çıkanlar 10 yıllık süreçte Türkiye'de (yok ettikleri demokrasiyi ve kurumlarını kullanarak) dinci/baskıcı bir rejim yaratmışlardır ve şimdi Anayasa'nın bu rejime uyması istenmektedir. BU, REJİMİ VE SİSTEMİ DEĞİŞTİREN DİNCİ/BASKICI BİR KARŞI DEVRİMDİR. Yaptırımı da TCK 309.maddede düzenlenmiştir.Laik Cumhuriyet Yapısı değişirken/üstelik değiştirenler, açıkça, "biz değiştirdik" derken Cumhuriyetin Savcılarının ne yaptığını merak ediyoruz.
5- Cumhurbaşkanı "ister kabul edin ister etmeyin 10 Ağustos'tan sonra  fiilen  rejim değişti"  demekte olup , maalesef malumun ilanı olan bu beyan değişmez maddeler de dahil Anayasa'nın fiilen bir çok maddesinin yürürlükte  olmadığı  gerçeğini göstermektedir. Aslında rejim 10 Ağustos'tan çok daha önce değişmiştir.Bu 1 günlük bir iş değildir.   Cumhur'un başı Anayasa ve Hukuk tanımıyorsa Halk'ı hukuka nasıl davet edeceğiz...   " Adalete güvenin /Adalet Devletin Temelidir " nasıl diyeceğiz. Adaleti,  Devletin temelinden  10 yıllık  süreçte  göstere göstere  çekip alan ve Devlet Aygıtını  ele geçiren /çökerten bu zihniyetin tüm hukuksuzluklarını yıllardır dile getirmemize rağmen hiç kimsenin kılını kıpırdatmaması ve tepki göstermemesi her şeyden daha vahimdir.
6-En ağırı da " fiilen zaten başkanlık  sistemi var , hukuken de olana kadar  kaos sürer " anlamına gelen söylemler  ile bu zihniyetin   halkımızı  " tehdit " etmesidir. Kaosun kapsamında maalesef her gün tırmanan/ ve belki de tırmandırılan terör eylemleri de vardır. Verilen mesaj " ...Anayasal anlamda  başkanlık sistemi gelinceye kadar kaos/terör/şehit cenazeleri sürer , ona göre... " şeklindedir. Bu bağlamda Ülkemiz, "..Fıtrat.." çıların yarattığı bir "..Fetret.. " dönemi yaşamaktadır.  Ama Türk Milleti Ebedi Başkomutanı ve Büyük Devlet Adamı Atatürk'ten aldığı feyzle , bu tehditlere  boyun eğmeyecek, yaşatılan buhran dönemini aşacak ve Rejimin hukuken de değişmesine izin vermeyecek, ...fiilen Rejimi değiştirenlerden de hesap soracaktır.Böyle bir ortamda dahi çözüm  ve adres elbette  yine HUKUK ve DEMOKRASİDİR.
7-Bu duygu ve düşüncelerle hukukun üstünlüğünün egemen kılınmasında vazgeçilmez bir öneme sahip olan tüm  meslektaşlarımın ,  yargı camiasının ve tüm yurttaşlarımızın  2015-2016 Adli Yılını kutluyor, hukuk ve yargı bağımsızlığı adına somut adımların atılacağı bir Adli Yıl olmasını diliyorum. Kamuoyuna saygılarımızla.01.09.2015
Av.Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI
Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım