BASINA VE KAMUOYUNA,
Bugün, burada toplumun her kesiminden kadınlar olarak; yıllarca mücadele vererek kazanmış olduğumuzhaklarımızı hedef alan gerici siyasete DUR DEMEK İÇİNtoplandık. Son yıllarda artarak çoğalan kadının insan haklarını yok sayan, gerici erkek egemen iktidarın sesi daha da yükselmekte. Biz bu sese artık SUS DEMEK İÇİN buradayız.
Kadın örgütleri olarak bizler, kadına yönelik şiddetin her türü ile mücadele ederken geçtiğimiz Mayıs ayında 22 Kadın öldürüldü. Çocuk istismarının nasıl önüne geçebilir diye çalışırken, Karaman Ensar Vakfı’ndaki çocuk istismarı haberleri geldi.
İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzacısı olmakla övünen siyasi iktidar “Boşanma Komisyonu” adı altında kadınların ve çocukların haklarını gasp etti.
Boşanmayı engellemeyi hedefleyen komisyonun faaliyetleri konuşulurken şehrimizde 30 Mayıs 2016 tarihinde Gizem B. boşanma davası açtığıeşi Ümit B. tarafından öldürüldü.Yine Aynı dönemde Zeynep D. eski eşi Bayram T. tarafından 27 yerinden bıçaklanarak öldürülmeye çalışıldı.
Kadını değil erkeği koruyan, aileyi erkek lehine güçlendirip kadını sosyal çevresi ile dayanışma içinde olmaktan kopartan, kalıcı değil geçici çözümler öneren ve yeni kadın cinayetlerinin sırtını sıvazlayacak bu Boşanma Komisyonunuzu da kadın düşmanı siyasetinizi de tanımıyoruz.
Her gün onlarca kadın şiddete, tacize, tecavüze uğrarken ve yaşam hakları ellerinden alınırken Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu kez de “Müslüman kadın doğum kontrolü yapmaz” dedi. Kürtajın neden “Nüfus Planlaması Yasası”nda düzenlediğini, evli kadının kürtaj yaptırabilmesinin neden eşinin iznine tabi olduğunu ya da neden kimi ülkelerde olduğu gibi kürtaj süresinin daha uzun olmadığını tartışmamız gerekirken, doğum kontrolü yasağı tartışılmaya başlandı.
Kadının bedenini diline dolayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,bu kez de “Çalışıyorum diye annelikten imtina eden bir kadın yarımdır"sözu ile kadınları aşağılamaya ve onlara hakaret etmeye devam etti.
Kadının bedeni üzerindeki en temel hakkı olan doğum kontrol hakkını siyasi iktidarın tartışmaya dahi açmasına izin vermeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz.
Kadın düşmanı gerici açıklamalarıyla kadın bedeni üzerinde tahakküm kurmaya, kadın kimliğini doğurganlık ile eşleştiren görüşleri sunanları uyarıyoruz.
Nasıl ki siyasi iktidarın kürtaj açıklamalarından sonra kadınlar “Benim bedenim, benim kararım” diyerek sokaklarda bedenine, kürtaj hakkına sahip çıktıysa, bugün de Recep Tayyip Erdoğan’ın doğum kontrol ile ilgili yeni söylemlerine karşı haklarına ve bedenine sahip çıkmaya devam edecektir.
Ülkemizde kadınlar “boşanmak istedikleri” için, “yemeğin tuzu fazla” diye, “telefonla konuştu” diye öldürülüyorlar. Buna karşılık ölmemek için öldürdüklerinde mahkemeler kadınların meşru müdafaa haklarını yok sayılıyor. Kadın örgütleri olarak bizler “erkek” değil “gerçek” bir adalet istediğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz.
Meşru müdafaa hakkı yok sayılan Çilem Doğan’ın dediği gibi “Bir kadın isterse dağ başında bile kalsa dimdik durabilir. Mücadele verebilir, sıfırdan başlayabilir. Kadın arkadaşlarım, hiçbir zaman kirpiğiniz yere düşmesin. Alnınız hep dik; dimdik onurlu kalsın.”
KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI ESKİŞEHİR DAYANIŞMASI
- ESKİŞEHİR BAROSU KADIN HUKUKU KOMİSYONU
- ESKİŞEHİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ
- ESKİŞEHİR ODUNPAZARI BELEDİYESİ KENT KONSEYİ KADIN MECLİSİ
- TEPEBAŞI BELEDİYESİ SAĞLIKLI KENT KONSEYİ
- KADIN ADAYLARI DESTEKLEME DERNEĞİ ESKİŞEHİR ŞUBESİ
- ESKİŞEHİR KADIN PLATFORMU
- TMMOB ESKİŞEHİR KADIN KOMİSYONU
- TÜRK KADINLAR BİRLİĞİ ESKİŞEHİR ŞUBESİ
- ESKİŞEHİR DEMOKRATİK KADIN PLATFORMU
- KADIN CİNAYETLERİNİ DURDURACAĞIZ PLATF. ESKİŞEHİR TEMSİLCİLİĞİ
- EĞİTİM-SEN ESKİŞEHİR ŞUBESİ KADIN SEKRETERLİĞİ
- ESKİŞEHİR TİCARET ODASI KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU
- ESKİŞEHİR EŞİTLİK PLATFORMU
- ESKİŞEHİR İL KADIN GİRİŞİMCİLER KURULU
