MADENLER , İNSAN SAĞLIĞINDAN DAHA MI DEĞERLİDİR?

MADENLER , İNSAN SAĞLIĞINDAN DAHA MI DEĞERLİDİR?

KAZDAĞLARI ,ÇATACIK, MURAT DAĞI VE BU DOĞA HEPİMİZİN,TÜM İNSANLIĞIN….SAHİP ÇIKALIM…

YERYÜZÜNDEKİ HERHANGİ BİR MADEN İLE DEĞERİ ÖLÇÜLEMEYEN TEK ŞEY ; İNSAN VE ÇEVRE SAĞLIĞIDIR…

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çanakkale İlimizde ,kentin tek içme ve kullanma suyu kaynağının yer aldığı Kirazlı Atikhisar Havzası’nda, Kirazlı Altın Madeni Projesi için Mart 2019’da gayri sıhhi müessese izni ve işletme izni vermiştir. Kanadalı şirketin,Kirazlı ile birlikte 25 km’lik bir havzada iki projesi daha bulunmakta ve Kaz Dağları’nın kuzey eteğini kaplamaktadır.

Ülkemizde Kaz Dağları,bulunduğu konum itibari ile zengin bitki örtüsüne sahip ,Türkiye’nin en fazla oksijen üreten bölgesidir.Fakat,verilen izinler sonucu bölgede yürütülen faaliyetler çerçevesinde, Çevresel Etki Değerlendirme Raporunda belirtilen ağaç kesiminin dört katına çıkması yanında ,onlarla birlikte yaşayan yaban hayatı da yerle bir edilmiş,altın aramak için yürütülen çalışmalar doğaya ve dolayısı ile yaşama büyük çapta zarar vermiş ve vermektedir.

Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu’na göre,bölgede maden işletmesi açıldığı takdirde faaliyetler çerçevesinde 20 bin ton siyanür kullanılacaktır. Körfez bölgesinde dünyanın en kaliteli zeytin ve zeytinyağı üretilmektedir.Bu çalışmalar,tüm üretimi katledecek ve tabiri caizse doğayı talan edecektir.

Maden işletmesi bölgesinde su, hava ve çevre kirliliği yaratan arsenik ve cıva gibi toplam 40 bin 252 ton zehirli ağır metal ile, bütün bir kentin tek su kaynağı, Kaz Dağları'nın dereleri, yer altı suları, tarım alanları kirlilik; ormanları ve nadir bitkileri ise yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Bunun yanı sıra,İlimiz Mihalıççık İlçesi’nde bulunan Çatacık Ormanları için alınan ÇED(olumlu) raporu da birçok konuda eksiklikler içermektedir.Bu bölgede açılması planlanan demir-nikel ocağı ve  kırma eleme tesisi ,öncesinde yapılan krom –manyezit ocağının kapasitesinin artırılması,bunca zamandır var olan ve bölge halkına nefes aldıran 3140 hektarlık  büyük bir alanın ve tabiî ki çevresinin her anlamda zarar görmesine neden olacaktır ki;bu doğa için ,insanlık için adeta bir faciadır.Orman içi endemik bitki türleri,bal ormanına ilişkin yapılan çalışmalar, yöre halkının gözlemlediği söylenen kızıl geyik türü, çevredeki tarihsel dokuya ve bunların korunmasına ilişkin ,Çed raporunda bir bilgi yer almamakla,söz konusu bölgeye yapılacak ocak sonucu bunların ne olacağı konusu soru işaretleri içermekte ve hepimizi birer vatandaş olarak fazlasıyla kaygılandırmaktadır.

Ayrıca,Murat Dağı çevresinde de siyanürle altın ve gümüş arama faaliyetleri gerçekleştirilecektir ve bu konuda planlamalar yapılmaktadır.Bu durum,bölgede ve çevre illerde özellikle içme suyunu zehir haline getireceğinden,insan ve çevre sağlığı,temizliği açısından kesinlikle kabul edilemez bir durum,adeta bir katliamdır.

Söz konusu faaliyetler,tüm insanlık için,doğa için,yaban hayatı için geri dönülemeyecek ve onarılamayacak zararlar ortaya çıkaracaktır.

Doğa,hepimizin yaşam alanıdır.Sağlıklı bir çevrede yaşamak insanoğlunun en önde gelen haklarındandır. Gelecek nesillere sorumluluğumuzu bir nebze olsun yerine getirebilmek için doğaya, sahip çıkmak ,onu korumak zorunda ,isteğinde ve bilincindeyiz.

Bu yüzdendir ki;kamu vicdanını ve iki bölge halkının haklı direnişini yüreğimizde hissediyoruz.

Bu sebeple,Eskişehir Barosu olarak;yaşanacak tüm hukuki sürecin sıkı takipçisi olacağımızı,her üç projenin acilen durdurulması gerektiğini, bu konuda Eskişehirli,Kütahyalı ve Çanakkaleli hemşehrilerimizin destekçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz.

                  ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANLIĞI

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım