"POLİS DEVLETİ" KONULU BASIN AÇIKLAMASI

Ankara Emniyet Müdürlüğü, Taksim Gezi  Parkı  protestolarına Ankara'daki  barışçıl eylemlerle destek veren yurttaşlarımız hakkında  düzenlediği ve  Cumhuriyet Başsavcılığına gönderdiği fezlekede  bir kısım demokratik kitle örgütlerini ve sivil toplum kuruluşlarını hükümet karşıtı olarak göstermiş ve maalesef kurulduğundan bu güne kadar  hukukun üstünlüğünün egemen kılınmasındaki mücadelesinden asla taviz vermeyen ve bundan sonra da vermeyecek olan Ankara Barosunu da aynı kapsamda değerlendirmiştir. Fezlekede barışçıl eylemlerin  Anayasal düzeni değiştirme amaçlı olduğunun  belirtilmesi ise son derece vahimdir.

Fiilen demokratik hukuk devletinin olmadığı ve  Polis   Devletinin egemen olduğu ülkemizde böyle bir fezlekenin yazılmış olması  bizleri hiç şaşırtmadı. Çünkü Barolar halkın avukatıdır. Kısa bir süre önce bir Çevik Kuvvet Şube Müdürü " İkinci Çanakkale Zaferi (!) "  diyerek aslında olayı özetlemiştir.  "....Zafer varsa  savaş vardır, savaş varsa düşman vardır...." sormak gerekir , zafer kime karşı kazanılmıştır, düşman kimdir?    Fezleke bu zihniyetin ürünüdür.  Bu zihniyeti oluşturan da elbette siyasi iktidardır. Halkına karşı savaş açan ve halkını yenen(!) , halkına karşı zafer kazanan (!)  bir zihniyet (!)  Bu zihniyet  kendini zafer kazanmış görebilir,ama  yanılmaktadır,  zulmedenler zafer kazanamaz, çünkü  gerçek zafer hep  zulme ve adaletsizliğe karşı direnenlere aittir.

Halkı böyle gören bir zihniyetin Halkın avukatı olan Barolara  ve en son Ankara Barosuna karşı tavrı  belirttiğimiz gibi bizleri hiç şaşırtmamıştır.  Ama  halkı  böyle gören bir zihniyetin eninde sonunda  yarattığı hukuksuzluk  ve adaletsizlik duvarının  altında kalacağı kaçınılmazdır.

Barolar 1136 sayılı Avukatlık  Yasasının 76., 95/21.maddeleri gereğince hukuka aykırılık , insan hakları ihlalleri kimden ,nereden ,nasıl gelirse gelsin ,  hukukun üstünlüğünü  ve insan haklarını korumak ve savunmak  zorundadır. Ankara Barosu da bu görevini hatta sorumluluğunu yerine getirmiştir. Eskişehir Barosu olarak  fezlekedeki değerlendirmeyi sadece Ankara Barosuna değil  Halkın avukatı olan  tüm Barolara ve toplumsal savunmanın temsilcisi olan avukatlara yapılmış sayıyor ve kınıyoruz.

Türkiye'de hukuk ve demokrasi mücadelesinde  her zaman en ön saflarda  yerini almış , köklü ve  saygın bir Hukuk Çınarı olan Ankara Barosuna bu ithamların yapılmasına 79  Baronun , 80.000'e yakın avukatın  ve en önemlisi  halkımızın  sessiz kalmayacağını , bu ithamları  yapan ve yaptıranların  Adalet önünde  mutlaka hesap vereceğini ,  bu mücadelede sonuna kadar  Ankara Barosunun yanında olduğumuzu   bildirir, saygılarımızı sunarız.  

ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANLIĞI 

Web Tasarım | Eskişehir Web Tasarım