Prof. Aydın: “Günümüzde birbiriyle farklılaşan yüksek yargı kararları çıkar oldu. Fesih ve feshe yönelik güvenceler, yasakoyucuyu da uygulamacıyı da zorladığından düzenlemelerin sosyal devlet ilkesi de gözetilerek girişimciliği ve rekabeti zedelemeden yenilenmesi gerekmektedir.
Avukatlık Haftası kapsamında düzenlenen konferansların üçüncüsünde Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı, İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku ABD öğretim üyesi Prof. Dr. Ufuk Aydın “Son Yargıtay Kararları Işığında İş Sözleşmesinin Feshi” konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Konferansın açılış konuşmasını yapan Eskişehir Barosu Genel Sekreteri Av. Reşit Dinç Erkara, güçlü bir savunmanın bağımsız ve tarafsız bir yargı için olmazsa olmaz bir unsur olduğuna değinerek güçlü bir savunma için de donanımlı ve bilgiye her daim erişme olanağı bulunan avukatların var olması gerektiğine işaret etti.
Prof. Aydın, konuşmasına, konuyla ilgili Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin uzun yıllardır süregelen paralel kararlarından farklılaşarak karar verdiğine değinerek başladı. Aydın, öncelikle İş Sözleşmesi’nin feshi ile ilgili genel bir bilgi vererek katılımcıları hem uluslararası hem ulusal boyutta son düzenlemeleri anlatarak; 2003 yılında yürürlüğe giren İş Kanunu’nun çıkış süreci konusunda katılımcıları aydınlattı. 2003 yılında yaklaşık 4 ay yürürlükte kalan 4773 sayılı İş Güvencesi Kanunu’ndan daha geri düzenlemeler içeren 4857 sayılı İş Kanunu’nun Yargıtay tarafından yasa çıktığı tarihte ve günümüzde nasıl farklı değerlendirildiğini örnek kararlarla açıkladı. Kanunda, düzenli fesih ile ilgili nedenlere yüzeysel olarak yer verilmesinden dolayı yaşanan sıkıntılara değinen Prof. Aydın, “Feshin Son Çare Olması İlkesi”nin Yargıtay tarafından nasıl yorumlandığı konusunda katılımcıları aydınlattı. Aydın, feshe maruz kalan işçilerin belirlenmesi konusunda da : “Yargıtay, 2007 yılına kadar Alman hukukundan etkilenerek, sosyal seçim kriterlerine göre hareket ederek karar verdi. Ancak bu tarihten sonra, ayrıca bir düzenleme bulunmadıkça işçi çıkarmada bu kriterlere başvurulmasının yasal olmadığına hükmederek; işverenin tutarlı olması, keyfi davranmaması ve MK m.2 ‘Dürüstlük Kuralı’ çerçevesinde hareket etmesi gerektiği yönünde kararlar verdi.” dedi. İşe iade davasında yaşanan farklılıklara değindikten sonra da bozma ( ikale ) sözleşmesi ve derhal fesih ile ilgili hususlara da değinerek sözlerini tamamladı. Katılımcıların da Yargıtay kararları ışığında sorularını yöneltmesi sonrası, Prof. Aydın’a yaptığı bu katkıdan dolayı Baro Genel Sekreteri Av. Reşit Dinç Erkara tarafından plaket takdimi ile konferans sona erdi.