Yapacağı Bursa ziyaretinden önce Baromuzu ziyaret eden Ankara Barosu Başkanı Av. Metin FEYZİOĞLU, Başkan Yardımcısı Av. Sema AKSOY ve Ankara Barosu önceki başkanlarından ve halen TBB Delegesi olan Av. Ünsal TOKER meslektaşlarımız ile bilrikte basın açıklamamıza katıldılar. Ankara Barosu Başkanı Av. Metin FEYZİOĞLU, Baro Başkanımızın konuşmasından sonra yaşanan hukuksuzluklar ile ilgili düşüncelerini dile getirdi.
ESKİŞEHİR BAROSU BASIN AÇIKLAMASI (21.02.2013)
Artık alışageldiğimiz hukuksuzluklara son günlerde yenileri eklenmiştir. Eskişehir Barosu olarak hukukun üstünlüğünü savunmak ve korumak , savunmasını üstlendiğimiz topluma, halkımıza hukuksuzlukları anlatmak görevimizi yerine getiriyoruz :
1- "...Her türlü milliyetçiliği ayaklar altına aldık..." şeklinde övünülerek ve ısrarla yapılan açıklamalar Anayasa'nın açıkça ihlalidir. Anayasamızın 176.maddesine göre Anayasa metnine dahil olan başlangıç bölümünde Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ile onun inkilap ve ilkelerinden bahsedilmektedir. Yine değiştirilmesi mümkün olmayan 2. maddesinde Atatürk Milliyetçiliğine bağlılıktan söz edilmektedir. Kuruluş felsefimizi oluşturan Atatürk İlkeleri arasında " Milliyetçilik " de vardır. Anayasanın 81.maddesine göre milletvekilleri Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı kalacaklarına ...Anayasa'ya sadakatten ayrılmayacaklarına dair namus ve şerefleri üzerine ant içmektedirler. Bu söylemle Atatürk Milliyetçiliği ve dolaylı olarak Türk Milleti reddedilmekte ; Anayasa ve buna bağılı olarak edilen yemin hiçe sayılmaktadır.Atatürk Milliyetçiliği yurtseverliktir,ülkesinin çıkarlarını korumaktır.
2- Anayasa'dan Türk ve Türk Milleti kavramlarının çıkartılmak istendiği, kuvvetler ayrılığından ve parlamenter sistemden, üniter yapıdan vazgeçilerek başkanlık sistemi, federasyon ve özerkliği içerdiği artık açıkça anlaşılan (yeni) bölünme anayasasının son provalarının yapıldığı bir ortamda bu söylemleri sürpriz olarak değerlendirmiyoruz. Ama uyarıyoruz. Türklük ve Türk Milleti kavramları bir çimentodur. Anayasadan Türklüğü ve Türk Milletini çıkardığınızda ülke paramparça olur. Türklük bir etnik tanım değildir. Anayasamızın 66. maddesine göre Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür.
3- İktidar Partisinin Anayasa taslağında yargı bölümü ile ilgili düzenlemelerde Yargıtay ve Danıştay yoktur. Yerine çok özendiğimiz Amerika'dakine benzer Temyiz Mahkemesi var. Yargıtay ve Danıştay'ın eleştirilen yönleri elbette olabilir ,ama kaldırılması mümkün değildir. Taslakta HSYK ve Anayasa Mahkemesi de yetmezmiş gibi daha da iktidara bağlı hale getirilmiş. Eskişehir Barosu olarak öngörülen bu düzenlemelere de karşı olduğumuzu açıkça belirtiyoruz.
4- Türk Silahlı Kuvvetlerinin tasfiyesini sağlayan Silivri davalarında artık yargılama yerini infaza bırakmış olup usul kuralları açıkça ihlal edilmeye devam edilmektedir. En son 18 Şubat 2013'te suçsuzluğunu kanıtlamak için eski Genelkurmay Başkanının tanık olarak gösterdiği üst düzey komutanlar CMK.178.maddenin açık hükmüne rağmen dinlenmemiştir. Savunma hakkı ve dolayısıyla adil yargılanma hakkı açıkça ihlal edilmiştir. Aynı gün Türk Milleti adına karar veren Mahkemelere Türk Milletinin sokulması engellenmiştir. Anayasa'nın duruşmaların aleni olduğunu düzenleyen 141. maddesi açıkça ihlal edilmiştir. Bunlara rağmen bir umut olarak beklenen tahliyeler yine gelmemiştir. İçlerinde ölmek üzere olan Fatih Hilmioğlu da vardır. Fatih Hilmioğlu ölüme terk edilmiştir.
5- Davaların esası hakkında masumiyet karinesini ihlal eden beyanlarda bulunulamaz. Ama usul kuralları, özgürlükler açısından konuşma hakkımız vardır. 28 Şubat soruşturmalarında yine tutuklamalar geldi. Oysa tutuksuz yargılama kuraldır. 16 yıl boyunca ülkesinden ayrılmayan yaşları 70'lere varan emekli general ve amirallerin sabahlara kadar süren sorgularında gazetelere yansıyan ve mahkeme sıralarında uyumak zorunda kaldıklarını gösteren görüntüleri ve sonrasında gelen tutuklamalar hepimizi çok üzmüştür. Bu soruşturmada da TSK'yı ve dolayısıyla mensuplarını itibarsızlaştırmanın bir başka yolunu görüyoruz.
6- İstanbul Barosu Başkanı ve 9 yönetim kurulu üyesi hakkında açılan haksız ve hukuksuz dava ile ilgili düşüncelerimizi ve bu konuda görevlerini yaptıkları için yargılanacak olan İstanbul Barosuna desteğimizi bildirmiştik. Şimdi de İstanbul Barosu Başkan ve üyelerinin görevi sona erdi tartışmaları var. Dava yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüsten açılmıştır.Bu suç avukatlığa engel suçlar arasında sayılmadığından İstanbul Barosu Başkan ve yöneticilerinin görevi devam etmektedir. Seçimle elde edemedikleri İstanbul Barosunu bu şekilde zorlama yorumlar ile elde etmeye çalışmak sonuç vermeyecektir. İstanbul Barosunun 17 Mart 2013 'te tek gündemi bu dava olan olağanüstü genel kuruluna Eskişehir Barosu en büyük desteği verecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur. 21.Şubat.2013
Av.Rıza ÖZTEKİN
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANI