TÜRKİYE'NİN BAROLAR BİRLİĞİ VE
BAROLARIYIZ / TÜRKİYE'NİN AVUKATLARIYIZ
1-
Son günlerde Türkiye Barolar Birliğimizdeki "Türkiye"
kelimesinin kaldırılacağı ve "Baro'ya
kayıt olmadan da avukatlık yapılabileceğine" dair düzenleme
yapılacağı; "İllerde farklı görüşte
olan avukatların kendilerine Baro benzeri oluşumlar / dernekler
kurabileceği" gibi Anayasa'ya, Avukatlık Kanununa açıkça aykırı beyanlar
hepinizin bilgisindedir. TBB ve Barolar Anayasa 135. maddeye göre kurulmuş kamu
tüzelkişileri olup Anayasa değişikliği yapılmadan bu söylemlerin somutlaşma
imkanı yoktur.
2-
Türkiye Barolar Birliği'nin bu hususta yaptığı açıklamaya karşı maalesef
İlimizdeki iktidar mensubu bir milletvekili TBB'ni, Başkanımızı, Yönetim Kurulu
Üyelerini, Baroları ve dolaylı olarak 110.000 avukatı hedef alan sözler
sarfetmiş ve değerlendirmelerde bulunmuştur. Sayın vekilin kendisine bu sözleri
söylemeyi nasıl yakıştırdığını gerçekten merak ediyoruz. Bu hususta TBB'ne
yapılan her saldırı / itham, Türkiye Barolarına ve 110.000 Avukata yapılmış
sayılır ve bu saldırılar kimden nereden nasıl gelirse gelsin karşılıksız
kalmayacaktır. Eskişehir Barosunun elindeki en büyük güç "HUKUK"tur
ve bir çoğu hakaret içeren bu sözlere karşı hukuken gereği yapılacaktır.
3-
TBB ve Eskişehir Barosu her zaman Türk Silahlı Kuvvetlerimizin yanında
olmuştur. Baromuzun "ORDUSU OLMAYANIN YURDU OLMAZ" sözü halen görsel
ve yerel basınımızın arşivlerinde durmaktadır. TBB'nin ve Baromuzun özellikle
2011 yılından itibaren kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize FETÖ tarafından
kurulan kumpaslarla ilgili verdiği mücadele de keza arşivlerdedir.
4-
Bugün bir çoğu Afrin Operasyonunda görev
alan komutanlarımıza Ergenekon ve Balyoz adı altında kurulan insanlık dışı kumpaslara
karşı o tarihlerde bir tek söz sarfetmeyen, sessiz kalan, yargı gereğini
yapıyor diyerek o malum davaların savcısı olacak kadar ileri giden, FETÖ'cü
savcılara zırhlı araçlar alan sonrasında da kandırıldıklarını / aldatıldıklarını
beyan edenlerin bugün bizlere "TÜRKİYE'Lİ"; "TÜRK"
kavramları üzerinden ithamlarda bulunmaya ve milliyetçilik dersi vermeye hakkı yoktur.
Herkes tarihte hak ettiği yeri almıştır ve alacaktır.
5-
Anayasamızın değişmez maddelerini tartışmaya açanların, Anayasamızdan
"Türk" kelimesini çıkartmak isteyenlerin, Türk'süz ve Atatürksüz bir
eğitim için adeta seferberlik ilan edenlerin, "T.C." ibarelerini bir
çok kurumun tabelasından silenlerin "TÜRKİYE" ve "TÜRK"
kelimesini Akademik Odalardan da kaldırmak istemesi bizleri şaşırtmamıştır.
6-
Yargının binlerce kronikleşmiş sorunu varken bunları çözmek yerine Barolar
Birliği ve Barolar üzerinden "TÜRKİYE" kelimesini tartışmaya açmak
aslında "TÜRKİYE'Yİ" tartışmaya açmaktır. Hiç kimsenin böyle bir
tartışmayı açmaya hakkı yoktur.
7-
Avukatlar yurttaşın yargıdaki temsilcisi ve güvencesidir. TBB ve Barolar bu
bağlamda halkımızın avukatıdır. TBB ve Baroların maruz kaldığı saldırıdan en
fazla zararı maalesef yurttaşlarımız görecektir. Bağımsız savunma yok edilirse
hak arama da yok olacaktır.
8-
Ülkemizin her zamandakinden daha fazla birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu bu
günlerde "Türkiye" ve "Türk" kelimeleri üzerinden
ayrıştırıcı bir dil kullanmak hele hele bir milletvekiline asla yakışmamıştır
ve belirttiğimiz gibi bu sözlerden en fazla savunmasını üstlendiğimiz
yurttaşlarımız etkilenmiştir.
9-
Güney sınırımızın hemen dibindeki terör odakları her ne pahasına olursa olsun
yok edilmelidir. Bu sebeple yurt içinde terörle mücadele eden Ülkemizin
Uluslararası Hukuktan doğan meşru müdafaa hakkı kapsamında sınır ötesi
operasyonlar yapması zorunludur. Afrin Operasyonu da bu kapsamda başlamış olup Türkiye'nin Barolar Birliği, Türkiye'nin
Baroları ve Türkiye'nin Avukatları olarak Kahraman Türk Silahlı Kuvvetlerimize
bir kez daha bu operasyonda başarılar diliyor ve vatan uğruna can veren tüm
şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve rahmetle anıyor, kamuoyuna
saygılarımızı sunuyoruz.
ESKİŞEHİR BAROSU BAŞKANLIĞI